Tatlım, şunu anlamalısın, gece saat 1 2'yi vurduğunda sihir bozulacak ve her şey eskisi gibi olacak. | Open Subtitles | فى دقة الساعة الثانية عشر سوف تنتهى التعاويذ وكل شئ سيعود لسابق عهده |
Kent asla eskisi gibi olmayacak. Tangiers'ten sonra, büyük şirketler her yeri ele geçirdi. | Open Subtitles | المدينة لن تعود لسابق عهدها أبداً بعد طنجة ,استولت عليها الشركات الكبرى |
Sevgili Anne, Louisa'nın her geçen gün iyileştiğini ve kısa zamanda eskisi gibi olacağını bildirmekten sevinç duyuyorum. | Open Subtitles | عزيزتي آن ,أنا سعيد لإخبارك أن لويزا تتحسن يومياً وسوف تعود قريباًً لسابق عهدها |
Zaman çizgisini eski haline getirdim ama bazı şeyler değişmişti. | Open Subtitles | أعدت المسار الزمني لسابق عهده لأجد الوضع تغير عما تركته |
İlk defa, ben kendimi eski halimdeymiş gibi hissettim. | Open Subtitles | .. لأول مرة أنا شعرت أنني في طريقي للعودة لسابق عهدي |
Bundan sonra, yeniden eskisi gibi hissetmeye başlayabilirsiniz. | Open Subtitles | وبعدها يمكنك أن تحاول إعادة حياتك لسابق عهدها |
Ne olursa olsun, asla eskisi gibi olmayacağım. | Open Subtitles | بغضّ النظر عمّا سيحدث، لن أعد لسابق عهدي قط |
Birisi ortaya olmadık bir laf etti mi her şey değişir ve bir daha eskisi gibi olmaz. | Open Subtitles | حسناً متى أثار أحدهم ذلك الموضوع سيتغير كلُ شيء و لن تعود الأمور لسابق عهدها |
Ve 55 günlük kuşatma öyle bir yıkıma yol açtı ki şehir bir daha asla eskisi gibi olmadı. | Open Subtitles | وبعد خمسة وخمسون يومًا من الحصار، تركت المدينة مدمّرة لدرجة أنها لن تعود لسابق عهدها |
Artık eskisi gibi kullanamayacak. | Open Subtitles | و أكد لي أن وضع ذراعه لن يعود لسابق عهده |
Hangisini seçerseniz seçin hayatınız asla eskisi gibi olmayacak ama yardım etmeme izin verirseniz en azından hâlâ beraber olursunuz. | Open Subtitles | حياتكم لن ترجع ابدا لسابق عهدها ايا كان الاختيار الذي ستختارونه ولكن على الاقل اذا سمحتم لي ان اساعدكم ستكونون معا |
Her şey eskisi gibi mi olacak yani? | Open Subtitles | هل هذا يعني أننا سنعود لسابق عهدنا بهذه البساطة؟ |
Henüz bir beden bulamadı ama bulduğu zaman eskisi kadar güçlü durumda olacak. | Open Subtitles | هو لمّ يتخذ مضيفاً بعد لكن عندما يفعل ستعود قوته لسابق عهدُها |
Hiçbir şey eskisi gibi değil, olmayacak da. | Open Subtitles | لا شيء مثل سابق عهده, ولن يعود أي شيء لسابق عهده على الإطلاق. |
Sadece eskisi gibi olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن تعود الأمور لسابق عهدها |
Bunu unutabileceğimi düşünmüştüm, eskisi gibi olabileceğini. | Open Subtitles | خلتُني قد أنسى الأمر، وأعود لسابق حالي. |
Biliyorum ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bizim için. | Open Subtitles | أعلم أننا لن نعيد الأمور لسابق عهدها |
Her şey yeniden eskisi gibi olabilir. | Open Subtitles | كلّ شيء يمكن أن يعود لسابق عهده. |
Zaman çizgisini eski haline getirdim ama bazı şeyler değişmişti. | Open Subtitles | أعدت المسار الزمني لسابق عهده لأجد الوضع تغير عما تركته |
Zaman çizgisini eski haline getirdim ama bazı şeyler değişmişti. | Open Subtitles | أعدت المسار الزمني لسابق عهده لأجد الوضع تغير عما تركته |
Geçen gece, ilk defa, kendimi eski halimdeymiş gibi hissettim. | Open Subtitles | الليلة الماضية ولأول مرة شعرت أنني في طريقي للعودة لسابق عهدي |