Bir daha bilip bilmeden konuşmaya cesaret edersen, senin dilini keserim! | Open Subtitles | اذا تجرأت على الكلام بتهور مجدداً، فسأقطع لسانكَ |
Ağzından tek kelime çıkacak olursa dilini kesecekler. Bunu o kadar iyi yaparlar ki kan kaybetmezsin. | Open Subtitles | كلمةٍ إعتراض واحدة وسيقطعون لسانكَ إنهم بارعون بهذا ولن تنزف كثيراً. |
Senin dilini boğazında sallandırırım. | Open Subtitles | لسوف أترك لسانكَ يخفق خارج قصبتكَ الهوائية |
Bu gece diline hakim ol yoksa cankurtaranlık rozetini alamazsın. | Open Subtitles | راقب لسانكَ اللّيلة وإلاّ فلن تحصل على شارة الإنقاذ، أسمعتني؟ |
Çok ilginç. Dilin çok kuru. | Open Subtitles | هذا مشوق لسانكَ جافُ جداً |
Dilinizi göreyim. | Open Subtitles | دعيني أرى لسانكَ. |
Sonra da dilinin yanmasından şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | و عندها أنتَ تشتكي طول اليوم أن لسانكَ محروق |
Birçok insan için evlilik, buz gibi bir bayrak direğine dilini yapıştırmaya benzer. | Open Subtitles | للكثير مِنْ الناسِ، زواج مثل إلتِصاق لسانكَ على a جمّدَ ساريةَ علم. |
dilini göster bana, seni ne havaya sokar? | Open Subtitles | دعني أرى لسانكَ |
Yakın onu! Montesinos, biz senin dilini kesmeden İspanya'ya geri dön! | Open Subtitles | (مونتِسينوس)، ارجع إلى (إسبانيا) قبل أن نقطع لسانكَ |
O klinikte sersemin tekiydin ama Lisa'nın annesi olduğumu öğrendiğinde dilini tuttun. | Open Subtitles | في العيادة، كنتَ وغداً تماماً لكن بمجرّد علمكَ أنّني كنتَ والدة (ليسا)، أمسكتَ لسانكَ |
Öp de o amına koyduğumun dilini vereyim eline. | Open Subtitles | قبلني, وسأقطع لسانكَ اللعين |
Bir daha sözümü kesersen, o dilini keser, kıçına dikerim. | Open Subtitles | إذا قاطعتني مجددًا ! سأقطع لسانكَ و أُلصقهُ بمؤخرتك إذا قاطعتني مجددًا ! |
dilini kaybedeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ربما لن تخسر لسانكَ |
O zamana kadar diline hakim olabilir misin? | Open Subtitles | -أتظنّ بوسعكَ صون لسانكَ حتّئذٍ؟ |
O zamana kadar diline hakim olabilir misin? | Open Subtitles | -أتظنّ بوسعكَ صون لسانكَ حتّئذٍ؟ |
Dilin ağzımın içinde yılanbalığı gibi hareket ediyordu. | Open Subtitles | لسانكَ كَانَ في فَمِّي , |
Dilinizi tutun bayım. | Open Subtitles | أمسك لسانكَ ، سيدي |
Eğer yapacağımız şey onu burada tuzağa düşürüp öldürmekse olmasını isteyeceğimiz en son şey yerinde kalakalman ve dilinin tutulması. | Open Subtitles | لذا، فإن نجاح فكرة استدراجه إلى هنا لقتله يعتمد على ألّا يبوح لسانكَ بشيءٍ |