siz minnettar erkeklerin alınlarındaki teri silen şefkat meleği değilsiniz. | Open Subtitles | أنتم لستن ملائكة رحمة تمسحون جبين أبطال حرب. |
Eminim siz cepheden kaçan kaçakları saklayan ailelerden değilsinizdir. | Open Subtitles | أوقن أنّكن لستن ضمن الأسر التي تُخفي الذخائر عن المجهود الحربيّ |
Eminim siz cepheden kaçan kaçakları saklayan ailelerden değilsinizdir. | Open Subtitles | أوقن أنّكن لستن ضمن الأسر التي تُخفي الذخائر عن المجهود الحربيّ |
Ama sorun şu ki dışarda değilsiniz... plajda değilsiniz mesela... rüzgarı hissedemiyor, temiz hava alamıyorsunuz... | Open Subtitles | المشكلة هي أنكن لستن في الخارج أنتن لستن على الشاطئ و تتنفسن الرياح التجارية و الهواء النقي |
Eminim siz cepheden kaçan kaçakları saklayan ailelerden değilsinizdir. | Open Subtitles | أوقن أنّكن لستن ضمن الأسر التي تُخفي الذخائر عن المجهود الحربيّ |
Rüyasını yaşayan bir tek siz değilsiniz bayanlar. | Open Subtitles | حسنا لستن الوحيدات اللاتي يعشن الحلم |
siz şişman ya da yaşlı değilsiniz. | Open Subtitles | لستن سمينات أو كبيرات على الإطلاق |
Vay canına. siz kızlar gerçekten hesaplamada kötüsünüz. | Open Subtitles | أنتم الفتيات لستن جيدات ابدا في الحساب |
siz güneyli bayanlar aceleye gelmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم النساء الجنوبيات لستن على عجله |
Çünkü siz sporcu değilsiniz. | Open Subtitles | لأنكن لستن رياضيات |
Hey, siz ikiniz nasıl oluyor da ıslak değilsiniz? | Open Subtitles | كيف انتن الأثنان لستن مبللات؟ |
- Bunu yapamak zorunda değilsiniz. İtiraz etme. | Open Subtitles | نعم- لستن مضطرات لفعل ذلك- |