"لستَ مضطرًا" - Traduction Arabe en Turc

• zorunda değilsin
• gerek yok

Sen, diğer taraftan, başka biri olmak zorunda değilsin.
،ولكن أنت بالجهة الأخرى لستَ مضطرًا أن تصبح شخصًا بعينه

Söylemek istediğim, her zaman yanımda kalmak zorunda değilsin.
كل ما أقوله هو أنك لستَ مضطرًا للبقاء هنا لأجلي.

Kendi başına yapmak zorunda değilsin. Bu bir aile işi.
لستَ مضطرًا لفعل ذلك وحدك، هذا شأن عائليّ.

Birşeyler öğrenmeye çalışıyormuş gibi yapmana gerek yok.
لستَ مضطرًا لأن تتظاهر بأنّك تعلّمتَ شيئًا.

Ben umurundaymışım gibi davranmana gerek yok.
لستَ مضطرًا للتظاهر بأنّكَ تحفل بشأني

- Bunu açıklamana gerek yok Issa.
- لستَ مضطرًا للإجابة على هذا السؤال يا عيسى -

Gitmek zorunda değilsin. Bizimle takılabilirsin.
لستَ مضطرًا للرحيل يمكنك البقاء والتسكع معنا

Bana böyle bakmak zorunda değilsin.
لستَ مضطرًا لأن تنظر إليّ بهذه الطريقة.

- İnanmak zorunda değilsin. Gerçeği zaman gösterecek.
لستَ مضطرًا لذلك ستثبت لك الأيّام صدقي

Sen... Artık bu yükü taşımak zorunda değilsin.
لستَ مضطرًا لحمل هذا العبء بعد الآن.

- Nick, yaşamak için ihtiyacın olan... her şeyi beğenmek zorunda değilsin.
-بحق المسيح ! لستَ مضطرًا لتحب ما تحتاج إليه للنجاة يا (نيك).

Bunu yapmak zorunda değilsin.
لستَ مضطرًا لفعل هذا

Bak, bana inanmak zorunda değilsin.
اسمع، لستَ مضطرًا على تصديقي.

Gitmek zorunda değilsin.
لستَ مضطرًا للرحيل.

Yapmak zorunda değilsin Oliver. Bu adam adalete teslim edilecek.
لستَ مضطرًا لقتله يا (أوليفر)، الرجل سيواجه العدالة، أعدك.

Burada başka biri varsa, bizi korkutmana gerek yok.
إذا يوجد أي شخصٍ آخر هنا... لستَ مضطرًا لتهاب مننا...

Bunu yapmana gerek yok.
لستَ مضطرًا لفتح الباب لي

- Bana teşekkür etmene gerek yok.
لستَ مضطرًا لشكري

Açıkça söylemene gerek yok.
لستَ مضطرًا لقول ذلك

Bunu yapmana gerek yok, Soran
لستَ مضطرًا لفعل هذا، (سوران).