"لستُ الوحيد" - Traduction Arabe en Turc

• sadece ben değilim
• tek ben değilim
• tek kişi ben değilim
• bir ben değilmişim
• sizden başkaları da
• dışarıda sizden başkaları

Ama şunu da söylemek gerekir ki günlük alışkanlıkları olan sadece ben değilim.
"ولكن اعلموا أنّي لستُ الوحيد الذي له طقس يوميّ"

- Kamptan atılan sadece ben değilim.
لستُ الوحيد الذي طُرد من المعسكر

Söylediğin gibi, bunları kullanan bir tek ben değilim.
حسناً، كما قلت أنت، أنا لستُ الوحيد الذي يستخدم هذه الأحمال.

- Ve görünüşe göre evcil hayvanı kaybolan tek ben değilim.
ويبدو بـأنني لستُ الوحيد الـذي فقد حيـوانه الأليف

Ölüm cezasına çarptırılan tek kişi ben değilim, öyle değil mi?
ولكني لستُ الوحيد المحكوم عليه بالموت أليس كذلك؟

Görünüşe göre hükümetinizin barış anlaşmasının altında yatan unsurları kanıtlayabilecek tek kişi ben değilim.
على ما يبدو أنني لستُ الوحيد القادر على إثبات تآمر عناصر في حكومتك على تقويض عملية السلام

Şey, en azından etrafta güzel kızlar varken uyuyakalan bir ben değilmişim.
حسنا,على الاقل لستُ الوحيد الذى يقع فى النوم عندما تكون الفتيات بالجوار

Ama dışarıda sizden başkaları da var, değil mi?
ولكنك لستُ الوحيد الموجود هناك، أليس كذلك؟

sadece ben değilim.
حسناً، أنا لستُ الوحيد

Mesafe koyan sadece ben değilim.
لستُ الوحيد الذي يركن للتراجع

- Demek ailesinin yanında biraz hassas olan tek ben değilim.
إذاً لستُ الوحيد الحساس بعض الشيء أمام والديه؟

Cesaretinden etkilenen tek ben değilim galiba.
أرى إنني لستُ الوحيد الذي أُعجب بشجاعتكَ

Görünüşe göre hükümetinizin barış anlaşmasını baltalamaya yönelik eylemlerini kanıtlayabilecek tek kişi ben değilim.
لستُ الوحيد القادر على إثبات تآمر عناصر في حكومتك على تقويض عملية السلام

Onun işçilerine güvenmeyen tek kişi ben değilim sanırım.
أتريان، أعتقد أنّي لستُ الوحيد الذي لا يثق بموظفيه.

Çetrefilli kaderden muzdarip bir ben değilmişim gibi görünüyor.
يبدو أنني لستُ الوحيد الذي يعاني من علاقة معقدة