Dil konusunda hiç iyi değilim. Bunun sebebinin bana üç kez araba çarpması olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنّني لستُ جيّدة في أيّ لغة، يخالون هذا لانّني تمّ صدمي بـ3 سيارات. |
Ben senin için yeteri kadar iyi değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ جيّدة بما فيه الكفاية من أجلك |
İlaç değil tabi. Ben de iksir yapımında iyi değilim. | Open Subtitles | إنها ليست علاج, وانا لستُ جيّدة مع الجرعات... |
Odanın dönmesi, saatin tik-taklaması ve iç sesimin yeteri kadar iyi olmadığımı söylemesi. | Open Subtitles | الغرفة تدور والساعة تدق وأسمع صوتي الداخلي يخبرني بأنني لستُ جيّدة كفاية |
Ne oldu? Yaptığım pastayı sevip okulun için iyi olmadığımı söylediğin için üzgün müsün? | Open Subtitles | تحبّ معجّناتي ومن ثمّ تعتذر لتخبرني إنّني لستُ جيّدة كفاية لمدرستك؟ |
Sadece... Ben sadece fende iyi değilim. Mr. Carl benden nefret ediyor. | Open Subtitles | لستُ جيّدة بمادّة العلوم, فالسيّد (كارل) يمقتني. |
Ve o toplantıya katılmamın tek sebebi seni korumakken, bana senin kadar iyi olmadığımı söylemeni uygun bulmuyorum. | Open Subtitles | ولا أقدّر بأن تُخبرني بأنني لستُ جيّدة مثلك عندما كان سببُ ذلك الوحيد بأنني كُنتُ بذلك الإجتماعِ أصلاً |