Üzgünüm, beyninle hareket ettiğine Emin değilim hepsi bu. | Open Subtitles | آسف. لستُ مُتأكّداً أنّكِ مُوجّهة من قبل دماغكِ. |
Pek Emin değilim artık ama hiçbir şey olmayacağımızı düşünmeye başladım eğer işi ve eğlenceyi birbirine karıştırmaya devam edersek. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً بعد الآن، لكن بدأت أعتقد أنّهلنتتطوّرعِلاقتنا.. إن استمررتِ في الخلط بين العمل والمُتعة. |
O olduğuna Emin değilim, gerçi. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّه القاتل، بالرغم من ذلك. |
İhtiyacım olsa da geleceğim ilk yer burası olur muydu, Emin değilim. | Open Subtitles | حتى لو إحتجتُ لخدمة، لستُ مُتأكّداً أنّ هذا هو أوّل مكان سآتي إليه. |
Çünkü aşağıda olan şeyin hakkında konuşmaya değip değmeyeceğinden Emin değilim. | Open Subtitles | لأنّي لستُ مُتأكّداً أنّ ما يُوجد هناك جدير بالتحدّث عنه. |
Hesapları bu kadar geçmişten takip ettikerinden Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّهم يتتبّعون حسابات تعود لتلك الفترة الزمنيّة. |
Sorununuzun kaynağının virüs olduğuna pek Emin değilim. | Open Subtitles | حسناً، لستُ مُتأكّداً أنّ مصدر مُشكلتكِ هُو فيروس. |
Ben olmadığından o'kadar da Emin değilim. | Open Subtitles | حسناً، لستُ مُتأكّداً أنّه لا يُوجد هناك. |
Tamam, neden bu konudan konuştuğumuzdan pek Emin değilim. | Open Subtitles | حسناً، لستُ مُتأكّداً بالضبط عن سبب تحدّثنا حول هذا. |
Buna karşılık vermek için elimizde bir şey olduğundan Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أننا وجدنا شيئاً للتعويض عن ذلك. |
Birleşik Devletler'de olduğumuzdan Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أننا في الولايات المُتحدة. |
Bunun doğru olduğuna artık Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّه صائباً بعد الآن. |
Ben bundan o kadar da Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً تماماً حول ذلك. |
Bunu başaracağımdan Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّي أحسن أدائه. |
Bu transferin yasal olduğundan Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّ ذلك النقل قانوني. |
- Pek Emin değilim ama Eddie, insanlara nasıl zarar verebileceğini biliyor. | Open Subtitles | -حسناً، لستُ مُتأكّداً حقاً ، لكنّه يعرف كيف يُؤذي الناس. |
Erkek olduğundan o kadar da Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّه كان رجلاً. |
Bunu yapabileceğimden Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّ بإمكاني القيام بذلك. |
Bunu yapabileceğimden Emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّ بإمكاني القيام بذلك. |
Artık hiçbir şeyden Emin değilim. | Open Subtitles | -سُحقاً، لستُ مُتأكّداً من أيّ شيءٍ بعد الآن . |