"لستِ بحاجة" - Traduction Arabe en Turc

• gerek yok
• ihtiyacın yok
• zorunda değilsin
• gerekmiyor
• ihtiyacınız yok

Uyarmana gerek yok, artık biz bir aileyiz.
لستِ بحاجة إلى تذكيرى بذلك لدينا عائلة الآن.

Lütfen buna gerek yok. - Israr ediyorum.
ــ لا, لستِ بحاجة لفعل ذلك ــ لا, أنا أصر علي ذلك

Bilmeni isterim ki, hayatını anlamlı hale getirmek için, birilerinin senin hakkında bir şeyler yazmasına gerek yok.
أريدكِ أن تدركين أنكِ لستِ بحاجة لأحد كي يكتب عن حياتك كي تعني حياتكِ شيئاً

Bir sevgiliye ihtiyacın yok... evlenip çocuk yapmaya da yok!
لستِ بحاجة لحبيب لستِ بحاجة أن تتزوجي وأن تنجبي أطفالاً

Hiçbir şeye ihtiyacın yok. Duvarlar iyi.
لستِ بحاجة لتصاميم القوطيين ليتم وضعها على الجدران أليس كذلك؟

Bunu yapabilirim. Benim için endişelenmek zorunda değilsin.
يمكنني التعامل مع هذا، لستِ بحاجة لتقلقين عليّ.

Her şeyi söylemenize gerek yok.
لستِ بحاجة لإخبارهم بكل شيء , أعلم كيف يسير الأمر

Bana anlatmana gerek yok. Ama bu konu çok ciddi.
لستِ بحاجة أن تخبريني ، لكن الأمر حقاً جدياً

Benim sana özelsin diye söylememe gerek yok, hayatım.
لستِ بحاجة إليّ لأخبركِ أنكِ مميزة يا عزيزتي.

Ama bitanem düzeltmene gerek yok. Bunlar bahçıvanın işi.
لكن عزيزتي ، لستِ بحاجة إلى أن ترتبي ذلك هذا عمل البستاني

Hiç gerek yok. Gözlerin senin adına konuşuyor zaten.
.لستِ بحاجة لهذا، عيناكِ تتكلمان .تبدين صادقة

Yani, gece 2:00 lere kadar arkadaşlarınla konuşmana gerek yok. Buna artık ihtiyacın olmamalı.
أعني، أنتِ لا تتحدثين مع صديقاتكِ حتّى الساعة الثانية صباحًا بعد الآن لأنك لستِ بحاجة لذلك.

Çok iyiyim. Benim için endişelenmene gerek yok.
أنا بخير تماماً, لستِ بحاجة أن تقلقي علي

Kıssadan hisse şudur ki bir at kadar penisin büyükse piliçleri tavlamak için Mercedes's ihtiyacın yok.
لذا, المغزى من النكتة هو لو كنتِ معلقة كالحصان لستِ بحاجة للمرسيدس لإخراج الدجاجه

Onlara ihtiyacın yok. Çok zeki biri olduğun için onlarla zaman harcamana gerek yok senin, tamam mı?
لستِ بحاجة إليهم، لأنك بغاية الذكاء لدرجة أن التعليمات ستضيع وقتك، حسنًا؟

Elbette araban yok, araba ihtiyacın yok zaten değil mi?
بالطبع لا تملكين سيارة لستِ بحاجة إليها، أليس كذلك؟

Küçük düşürülmeye ihtiyacın yok.
أنتي لستِ بحاجة التعرض للإهانة.

Aslında bir erkeğe ihtiyacın yok.
أنتِ لستِ بحاجة لأي رجل, صدقيني

Güvendiğin insanlarla resmi ittifaklar kurmak zorunda değilsin.
لستِ بحاجة لعمل تحالفات رسمية مع أشخاص تثقين فيهم

Hayır, bana bir şey açıklamak zorunda değilsin. Aile için yapılması gereken fedakarlıkların ne kadar önemli olduğunu bilirim.
كلّا، لستِ بحاجة لتفسير أيّ شيء، أتفهّم التضحيات من أجل العائلة.

Bunu bilmek için UFO görmen gerekmiyor.
لستِ بحاجة لرؤية أشياء طائرة مجهولة الهوية لمعرفة ذلك

- Böyle hilelere ihtiyacımız yok. - Böyle hilelere ihtiyacınız yok.
ـ الحيلة التي لسنا بحاجة إليها ـ الحيلة التي لستِ بحاجة إليها