- Yakını da değilsiniz. Acil durumda aranacak kişi de değilsiniz. | Open Subtitles | آسفة, أنتِ لستِ من عائلته أو على قائمة إتصال الطوارىء |
Siz annesine tanıştırabileceği tarzda bir kız değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لستِ من نوع الفتيات اللاتي يُقدمن لوالدته |
Ağaç Halkından değilsiniz değil mi? | Open Subtitles | انتِ لستِ من قوم الأشجار ، اليس كذلك ؟ |
Anne birşey söylemeden önce, sana şunu hatırlatmak isterim, orda kolunda bir poşet dolusu zehirle oturup, titreyen...ve, üşüme nöbetleri sırasında ısınmaya çalışan sen değilsin. | Open Subtitles | قبل أن تقولي كلمة أخرى يا أمي تذكري أنكِ لستِ من كانت تجلس هناك مع كيس كبير من السم يقطر في ذراعها |
Bu tulumu giymesi gereken tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ من يجب عليه أن يرتدي بدلة القفز القبيحة هذه. |
Bu civardan olmadığınızı tahmin ediyorum. Şimdi bu... | Open Subtitles | تخميني أنكِ لستِ من هنا ... أما هذا |
- Onu görmem gerek. - Ama ailesinden değilsiniz. | Open Subtitles | أريد أن أراها - ولكنكِ لستِ من عائلتها - |
Evet burada bulmayı bekleyebileceğim bayanlardan değilsiniz. | Open Subtitles | الآن... أنتِ لستِ من صنف النساء التي توقعت رؤيتها هنا |
Siz buralı değilsiniz herhalde. | Open Subtitles | لستِ من هنا، أليس كذلك؟ |
Ve siz benim ailem değilsiniz. | Open Subtitles | و أنتِ لستِ من عائلتي |
Hayranım falan değilsiniz. | Open Subtitles | أنتِ لستِ من معجبي |
- Siz benim halkım değilsiniz. | Open Subtitles | أنتِ لستِ من جماعتي |
Gürcistanlı değilsiniz, o halde paralı asker olmalısınız. | Open Subtitles | -أنتِ لستِ من (جورجيا) إذن أنتِ مرتزقة ... |
- Sen kes artık! Tifolu Mary'yle aynı tuvaleti kullanan sen değilsin tabii. | Open Subtitles | فأنتِ لستِ من يتشارك الحمّام مع ذلكَ الموبوء |
- Sen kes artık! Tifolu Mary'yle aynı tuvaleti kullanan sen değilsin tabii. | Open Subtitles | فأنتِ لستِ من يتشارك الحمّام مع ذلكَ الموبوء |
Biliyorum, benim endişelendiğim sen değilsin zaten. | Open Subtitles | أعرف لستِ من أقلق بشأنها |
- Dayak yiyen sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ من قاموا بضربه |
Sorunlu olduğum kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ من أواجه معه المشكلة |
Buralardan olmadığınızı tahmin ediyorum. | Open Subtitles | ظني أنكِ لستِ من هنا |
Bayan Larsson... sesiniz buralardan olmadığınızı söylüyor. | Open Subtitles | سيدة (لارسون) تبدو ملامحكِ بأنكِ لستِ من هذه البلاد |