Her aşamasında hiç bir zaman Yalnız değilsin. Bunu bilmeni isterim | Open Subtitles | اريدك أن تعرفيِ أنك لستِ . وحدك فى اي من هذا |
Yalnız değilsin, hepiniz karıştık. | Open Subtitles | لستِ وحدك فى هذا الأمر كلنا متورطون. |
- Evet ama bir problem olursa, benim gibi Yalnız değilsin. | Open Subtitles | نعم, ولكن إن حدث أي شيء فأنتِ لستِ وحدك |
Buraya yalnız olmadığını söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا لأعلمكِ أنك لستِ وحدك |
Bree, ikinci bir şans isteyen sadece sen değilsin. | Open Subtitles | أتعلمين يا (بري)؟ لستِ وحدك من تريدين فرصة ثانية |
Tek başına değilsin. | Open Subtitles | انكِ لستِ وحدك |
Yapabilirsin. Tamam, bu işte Yalnız değilsin. | Open Subtitles | بل يمكنك ، حسنا أنتِ لستِ وحدك |
Ama Yalnız değilsin! Hatırlamalısın! | Open Subtitles | أنتِ لستِ وحدك يجب أن تتذكري |
Ama Yalnız değilsin. | Open Subtitles | . ولكنكِ لستِ وحدك |
Yalnız değilsin. Başarabilirsin. | Open Subtitles | لستِ وحدك, أعرف أنك تستطيعين |
- Burada Yalnız değilsin. | Open Subtitles | -مثل المستذأب خلال اكتمال القمر . -أنتِ لستِ وحدك هنا . |
Bunda Yalnız değilsin. | Open Subtitles | لستِ وحدك بهذا. |
Yalnız değilsin, Molly. | Open Subtitles | لستِ وحدك , مولى |
Yalnız değilsin, biliyorsun. | Open Subtitles | انتي لستِ وحدك اتعلمين بهذا |
Yanındayız Ahouri. Yalnız değilsin. | Open Subtitles | نحن معك يا (أهوري), لستِ وحدك |
Yalnız değilsin, Bonnie. | Open Subtitles | لستِ وحدك يا (بوني). |
Tüm bu olup bitenlerde yalnız olmadığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرفي أنكِ ... لستِ وحدك . فى آي من هذا |
- Hey! Büyük hayaller kuran sadece sen değilsin. | Open Subtitles | لستِ وحدك (بيتى) من استطاعت تحقيق احلامها الكبيرة |
Tek başına değilsin. | Open Subtitles | لستِ وحدك.. |