Evet, sakinleştim. mutlu değilim, ama üstesinden geleceğim. | Open Subtitles | نعم, لقد هدئت انا لست سعيداً, لكن قادر على التفاهم |
Yarın, aylak ağabeyim geliyor. Pek mutlu değilim. | Open Subtitles | غدا, أخي الفاشل سيأتي إلى هنا, لست سعيداً |
Hayır, müsait değilim ve kesinlikle mutlu değilim. | Open Subtitles | كلا, أنا لست متاحاً, وبالتأكيد لست سعيداً. |
O kadar. - Ve sen burada mutlu değilsin. - Bu doğru değil. | Open Subtitles | وأنت لست سعيداً هنا لست سعيداً بكتابة تلك المقالات |
Ben de bundan memnun değilim tamam mı? Dışarı çıkabilmek için kendimizi kaybetmememiz lazım. | Open Subtitles | حسناً، أنا لست سعيداً بشأن ذلك أيضاً لكن يجب علينا نبقي رؤوسنا لكي نخرج من هنا |
Tatlım, biz anladık ki son zamanlarda çok mutsuzsun. | Open Subtitles | عزيزي، من الواضح لنا أنك لست سعيداً الفترة الأخيرة |
Bak, annem ve koçtan mutlu değilim, tamam mı? | Open Subtitles | ، اكثر إسمع ، انا لست سعيداً بشأن المدرب وامي ايضاً ، حسناً؟ |
Sahada olmam gerek benim. İşlerin böyle gitmesinden ben de mutlu değilim. | Open Subtitles | أريد أن أعود للعمل الميداني أنا أيضاً لست سعيداً بما آلت إليه الأمور |
Sahada olmam gerek benim. İşlerin böyle gitmesinden ben de mutlu değilim. | Open Subtitles | أريد أن أعود للعمل الميداني أنا أيضاً لست سعيداً بما آلت إليه الأمور |
Gerçek şu ki aslında ne burada ne de orada mutlu değilim, o yüzden gidiyorum. | Open Subtitles | ...إن الحقيقة ...هي أني لست سعيداً هنا أو هناك |
Ve dürüst olmak gerekirse, şuan ben de seninle olmaktan çok mutlu değilim. | Open Subtitles | وأصدقك القول بأنني لست سعيداً مثلك الآن |
Ben de burada olduğum için mutlu değilim. | Open Subtitles | أنا لست سعيداً بوجودي هنا أيضاً |
mutlu değilim, çünkü kimse gerçekte ne istediğini umursamıyor. | Open Subtitles | لست سعيداً لأنه... .. لا أحد يسمع لما يريدونه فعلاً |
İşime burnunu soktuğun için hiç mutlu değilim.Biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتعلمين , أنا لست سعيداً بشأن وجودكِ عالية في عملي . |
Tekrar ikiniz hakkında mutlu değilim ama... haklı olduğum için çok mutluyum! | Open Subtitles | مجدداً، لست سعيداً بما حديث بينك والفتاة، لكن .. سعيد جداً بكوني على حق! |
Ama mutlu değilsin. Ve sana nasıl yardım edebileceğim konusunda hiç bir fikrim yok. | Open Subtitles | و أنت لست سعيداً و لا أعرف كيف أساعدك |
İyisin ama mutlu değilsin. | Open Subtitles | , أقصد , أنت بخير لكنك لست سعيداً |
Bundan memnun değilim, ancak bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | ، أنا لست سعيداً بهذا لكنك لم تترك لي خياراً |
Sen mutsuzsun, gülüşünü kaybettin. | Open Subtitles | أنت لست سعيداً ، لقد فقدت ابتسامتك |
Todd... Laurence mutlu değil. mutlu değilim. | Open Subtitles | (تود لورنس ) ليس سعيداً انا لست سعيداً الامر مزعج |
Bu benim için mutlu olmak değil. | Open Subtitles | بهذه الطريقه أنت لست سعيداً لأجلي |
Yani sakın beni yanlış anlama. Annem öldüğü için mutlu falan değilim. | Open Subtitles | أعني ، لاتفهمي خطأ أنا لست سعيداً أن أمي ماتت |