| Artık alkole alışık değilim. Ama kendimi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لست متعودة على أي كحول أكثر لكن أنا أحسن الآن |
| Birinin yatıya kalmasına alışık değilim. | Open Subtitles | هذا غير عادي جدا بالنسبة لي لست متعودة على إمتلاك نوم عميق |
| Sanırım bu kadar ilgiye alışık değilim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لست متعودة على كل هذا الإنتباه |
| Kendi kahvaltımı alıp gelmeye alışık değilim. | Open Subtitles | أنا فقط لست متعودة على جلب طعام الإفطار لطبيبي الشرعي. |
| Sadece bana dokunulmasına alışkın değilim. Üzgünüm. | Open Subtitles | انه فقط، أنا لست متعودة على أن يلمسني أحد، أنا آسفة |
| Tüm ihtiyaçlarımı karşılayacak hizmetkârların etrafımda olmasına alışkın değilim yalnızca. | Open Subtitles | أنا لست متعودة على وجود خدم حولي طوال الوقت يهتمون بكل أحتياجاتي |
| Alkole pek alışık değilim. | Open Subtitles | أنا لست متعودة على الشرب كثيرا |
| Üçüncü dünya ülkesi otellerine alışık değilim. | Open Subtitles | أنا لست متعودة على فنادق الدول النامية |
| Üzgünüm ölüm denen kavrama senin kadar alışkın değilim. | Open Subtitles | انا اسف انا لست متعودة على الموت مثلك |
| Üzgünüm ölüm denen kavrama senin kadar alışkın değilim. | Open Subtitles | انا اسف انا لست متعودة على الموت مثلك |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 