Sorun sende değil, bende. Birine bağlanmaya hazır değilim. Artık senden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | ليس بسببك، بل بسببي أنا لست مستعدًا للارتباط |
Tüm bu kendini beğenmiş beyazlarla ve süslü kelimeleriyle uğraşmaya hazır değilim. | Open Subtitles | لست مستعدًا لهؤلاء البيض وكلامهم المُنمق. |
Onu affetmeye hazır değilim ve kesinlikle aynı masayı paylaşmaya da. | Open Subtitles | أنا لست مستعدًا لمسامحته والآن لست مستعد لمشاركة طاولته |
Bu kasaba insanlarının birbirine sırt çevirmesi gibi garip bir huyu var ve ben de buna karışmaya hazır değilim. | Open Subtitles | هذه البلدة تمتلك طريقة مرحة لتغيير الشخصيات وأنا لست مستعدًا للعودة للمعركة |
Daha hazır değilsin. | Open Subtitles | لست مستعدًا بعد |
Ama resimleri yayınlamaya hazır değilim. | Open Subtitles | ولكنني لست مستعدًا لنشر هذه الصور. |
Ama henüz veda etmeye hazır değilim. | Open Subtitles | لكني لست مستعدًا للوداع حتى الآن |
hazır değilim. Kule daha tamamlanmadı. | Open Subtitles | لست مستعدًا لم يكتمل البرج بعد |
Saha testine hazır değilim. | Open Subtitles | أنا لست ! مستعدًا لتجربة الحقل |
Sanırım.. ben buna pek hazır değilim. | Open Subtitles | أعتقد بأنني لست مستعدًا لهذا |
Henüz hazır değilim. | Open Subtitles | لست مستعدًا بعد |
Henüz tekrar ticari bir uçakla seyahat etmeye hazır değilim. | Open Subtitles | لست مستعدًا بعد للطيران التجاري، لذا... |
hazır değilim. | Open Subtitles | لست مستعدًا لهذا |
Belki avlanmak için hazır değilim. | Open Subtitles | ربما أنا لست مستعدًا للصيد |
- Elleme. hazır değilim. | Open Subtitles | إياك لست مستعدًا. |
Hayır, hazır değilim. | Open Subtitles | -كلا، أنا لست مستعدًا |
Size söyledim. hazır değilim. | Open Subtitles | -لقد اخبرتكم، أنا لست مستعدًا |
hazır değilim! | Open Subtitles | لست مستعدًا |
Benden daha hızlı olabilirsin ama Zoom ile tek başına mücadele etmeye hazır değilsin. | Open Subtitles | قد تكون أسرع مني لكنك لست مستعدًا لمواجهة (زووم) وحدك |
- Daha hazır değilsin! | Open Subtitles | -أنت لست مستعدًا لهذا بعد |