"لست هناك" - Traduction Arabe en Turc

• orada değilim
• orada değilsin
• orada olmadığım
• orada olmadığını
• gelmedim
• dışarıda değilsin
• Arabada olmadığımı

Bu hiç bir şeyi kanıtlamaz ki. Ben orada değilim. Ben orada değilim.
هذا لا يثبت شيئا، أنا لست هناك، أنا لست هناك.

Yapamazdın zaten. Ben, orada değilim. Araf'ta değilim.
ما كنتِ لتستطيعي فأنا لست هناك في عالَم النسيان

orada değilsin tabii. Bu akşam bir randevun vardı.
أنت لست هناك , تذكرت لتوي أنتبموعدغراميالليلة.

Sen bundan sonra orada değilsin. Ben ordayım.
أنت لست هناك الآن, أنا موجود هنا

Beni görmemeniz orada olmadığım anlamına gelmez.
,عدم رؤيتكم لي لايعني أنني لست هناك 549 00: 31: 45,803

Hâlâ geceleri neden hikâye okumak için orada olmadığını açıklamak zorundayım.
لازلت لا اعرف كيف سأشرح له لماذا لست هناك لتقرأ له

Sadece cinayeti araştırmak için gelmedim, değil mi?
لست هناك للتحقيق بجريمة قتل فقط، أليس كذلك؟

İlklerden biri - (Alkışlar) - Bekle, ben orada değilim!
واحد من أول - (تصفيق) - مهلًا، أنا لست هناك!

Komik çünkü orada değilim.
الأمر مضحك لأنني لست هناك ، تعرفين؟

- Hayır, bekle Marla, orada değilim. - Sözünü tutmadın.
ـ سوف أحضر ـ أنا لست هناك

Zaten orada değilim ben.
أنا لست هناك على أية حال

Hayır, orada değilim.
لا، أنا لست هناك

Pekala, şükürler olsun ki artık orada değilsin.
حسنا، لحسن الحظ لست هناك بعد الآن.

Bir saat önce çıktı, konvoy yapacağınızı söyledi ama sen orada değilsin.
انه غادر منذ ساعه لكن, انك لست هناك

orada değilsin, değil mi?
أنت لست هناك,أليس كذلك؟

Beni göremiyor olman, benim orada olmadığım anlamına gelmez.
مجرد لا يمكنك يراني لا يعني أنا لست هناك.

orada olmadığım için McGee niye dua ediyor ve Hopkins kim?
لماذا (ماكيجي) محظوظ بأنني لست هناك و من هو سيد هوبكنز؟

Cennetteki güç dengesi o kadar bozuldu ki senin orada olmadığını bile anlamadılar.
الوضع مضطرب للغاية بالسماء إنهم لا يدركون حتى أنك لست هناك

Buraya yalnızca bir cinayeti araştırmak için gelmedim değil mi?
لست هناك لأحقق بجريمة قتل فحسب أليس كذلك؟