Adresi gezegenin yerini belirlemek için kullanabilirim, ama bir gemiye ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | يمكن أن استخدم العنوان للعثور على موقع الكوكب، لكننا سنحتاج لسفينة فضائية |
Gemiden gemiye, Koloni öncelikli kanal. | Open Subtitles | , من سفينة لسفينة .قناة الإتصال الأولى للمستعمرات |
Baron Gruda'nın gemisine alabanda için işaret ver. | Open Subtitles | اعط الاشارة لسفينة البارون لتوجيه المدفع نحونا لأغراقهم |
Kral'ın gemisine kralın tacıyla gidersek bizi cinayetten suçlarlar. | Open Subtitles | وإذا وصلنا لسفينة الملك بهذا التاج سيتهموننا بقتله |
Bu gemi enkazı İsa'nın doğumundan 100 yıl önce batmış. | TED | هذه الحطام لسفينة غرقت قبل ميلاد المسيح ب100عام |
Çünkü diğer türlü, uzay gemisi için çok uzun kalırdı. | Open Subtitles | لأنه خلاف ذلك سوف يكون طويلاً جداً بالنسبة لسفينة فضاء |
Ama yakından bakınca, bu lotusun her yaprağı bir köle gemisinin kesiti. | TED | ولكن بنظرة أعمق لهذا اللوتس تكشفُ كل بتلة عن المقطع العرضي لسفينة الرقيق. |
Hücremden kaçtım ve geminin yol gösterme sistemini bozdum. | Open Subtitles | فررت من زنزانتي وقمت بتدمير نظام التحكم لسفينة النقل |
gemiye binmeye kalktığımda, o bekçi de üstüme çökmüştü. | Open Subtitles | ذلك الوغد عندما حاولت الوصول لسفينة لقد أمسكني ولم يدعني |
Ve bunu yapmak için, daha büyük bir gemiye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | وللقيام بذلك نحن نحتاج لسفينة أكبر كثيراً |
Hayır, VIN plakaları silinmiş ya da kazınmış, ve konteynerler Çin ve Japonya'ya giden bir gemiye etiketlenmişler. | Open Subtitles | لا ، تراخيص مزيفة كنَ مخبأآت والحاويات كانت معلمة لسفينة إلى الصين واليابان |
ne kadar zor olabilir ki bu boyutta bir gemiye küçücük bir kokaini saklamak? | Open Subtitles | كم ستكون صعوبة تهريب القليل من الكوكايين لسفينة بهذا الحجم ؟ |
Efendim, Goa'uld gemisine doğru bir ileti alıyorum. | Open Subtitles | سيدى ، أنا أتلقى إرسالا موجها لسفينة الجواؤلد |
O takdirde, Senatörü gemisine geri götürmemize yardım edebilirsin. | Open Subtitles | في هذه الحالة أقترح أن تساعدنا في العودة لسفينة السيناتور |
Baban bir Yıldız gemisine 12 dakika kaptanlık yapmıştı. | Open Subtitles | أتعرف ، لقد أصبح أبوك قبطاناً لسفينة فضاء لمدة إثنتي عشرة دقيقة |
Muazzam fırtınadan 6 gün sonra tek yıldızlı sancağı olan, yelkensiz kara bir gemi geldi. | Open Subtitles | ستة أيام بعد العاصفة العظيمة طريق لسفينة مظلمة بدون أشرعة وراية عليها نجم واحد |
Lizzie, ben gemi kaptanıyım, ve bir geminin kaptanı olarak, aslında bir evliliği gerçekleştirebilirim. | Open Subtitles | وكوني قائداً لسفينة يجعلني قادراً على الزواج، هنا هنا على هذا السطح في الحال |
Bu korumayı kaldıran bir kanunu geçirirsek hiçbir gemi sahibi gemisinin böyle bir yolculuk yapmasına izin vermez. | Open Subtitles | إذا شرعنا قانون يلغى تلك الحماية لن يكون هناك مالك لسفينة سيسمح لسفينته القيام بهذه الرحلة |
Ben alıcı dizisini kapattığımda bir izci gemisi gezegene yaklaşabilir. | Open Subtitles | عندما اعطل اجهزة الاستشعار يمكن لسفينة الشحن ان تقترب من الكوكب |
Afrika'ya giden bir yük gemisi için fazla şık değil misiniz? | Open Subtitles | أيها الرفاق أنتم متأنقون لسفينة شحن إلى أفريقيا ألا تعتقدون |
Evet, fakat malesef Goa'uld ana gemisinin kalkanını delecek kapasitede silahımız yok. | Open Subtitles | نعم.. لكن ليس لدينا أسلحة قادرة على إختراق الحقل الواقى لسفينة جواؤلد رئيسية |
Netu görevimizden bir izci gemisinin hızını biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف السرعة القصوى لسفينة الاستطلاع من مهمتنا إلى نيتو. |
Bildiğim bir şey var. Bir geminin sadece bir kaptanı olabilir. | Open Subtitles | و شيء واحد الذي أعرفه, يمكن أن يكون هناك كابتن واحد فقط لسفينة |
Özellikle de Watertown gemisini kullanarak. | Open Subtitles | خصوصاً من خلال إستخدامه لسفينة السلاح البحري الأمريكي المسماة بـ المدينة المائية |