Hey, ufaklık. Kent Mansley. Hükümet için çalışıyorum. | Open Subtitles | أهلاً ، المحقق كنت مانزلي أعمل لصالح الحكومة |
Hey, ufaklık. Kent Mansley. Hükümet için çalışıyorum. | Open Subtitles | أهلاً ، كنت مانزلي أعمل لصالح الحكومة هل أبويك بالمنزل ؟ |
Hükümet için çok gizli bir görev yapıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بأمور بالغة السرية لصالح الحكومة |
Şu anda çok popüler bir müze... ...ve devlet için büyük bir anıt tasarladım. | TED | و هو متحف شعبي جداً الآن، وكان بناء ذلك المبنى نقطة كبير لصالح الحكومة امام مناصري البيئة |
Evet ama biz yapabiliriz çünkü biz devlet için çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم، الأمر على ما يرام لأننا نعمل لصالح الحكومة |
Onun için çalışmıyorum. İngiliz hükümeti için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أعمل لديه , أعمل لصالح الحكومة البريطانية |
Siyasi bilimlerden mezun oldum, Hükümet için çalışmayı umuyordum. | Open Subtitles | تخرجت من كلية العلوم السياسية كنت أريد العمل لصالح الحكومة |
Seksenlerde bir kaç yıl Hükümet için çalışmış. | Open Subtitles | لقد عمل لصالح الحكومة لعدة سنوات فى الثمانينات |
Bir buçuk yıl öncesine kadar, Hükümet için çalışıyordu. | Open Subtitles | منذ حوالى السنه ونصف السنه كان يعمل لصالح الحكومة |
Yaşamınıza suikastçılar yerleştirmeye ve gizlice Hükümet için çalışmaya ek olarak şunu itiraf edebilirim ki... | Open Subtitles | إضافة لزرعي قتلة في حياتك و عملي سريًا لصالح الحكومة أودُ أن أعترف |
Devrimde tıpkı senin gibi Hükümet için çalışan canavarlar görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت وحوشاً مثلك يعملون لصالح الحكومة خلال الثورة |
Avukat olan bir erkek kardeşim var bir erkek kardeşim Hükümet için çalışıyorum diyor. | Open Subtitles | لديّ شقيق يعمل محامي، وشقيق آخر، حسناً, يقول إنّه يعمل لصالح الحكومة. |
Ama şunu söyleyebilirim, Hükümet için yaptığınız gizli iş, artık gizli değil. | Open Subtitles | لكن قطعًا العمل السري الذي قمت به لصالح الحكومة لم يعد سريًا بعد الآن |
Tüm bu acılara rağmen değişen bir şey yok. İşte bu yüzden artık Hükümet için çalışmıyorum. | Open Subtitles | كل تلك المعاناة ولا شيء تغيّر لذات السبب لم أعد أعمل لصالح الحكومة |
Son kez, ben devlet için çalışmıyorum. | Open Subtitles | للمرة الأخيرة .. أنا لا أعمل لصالح الحكومة |
devlet için falan çalışıyorlarsa öyle. | Open Subtitles | كأنهم يعملون لصالح الحكومة او شيء من هذا |
eğer devlet için çalışıyorsanız, kanunu geçirin istiyorum." | TED | وإذا كنت تعمل لصالح الحكومة أريد منك تمرير القوانين." |
Gezi üç ve altı ay arası olarak planlanmıştı ve üç sene geçtikten sonra hâlâ Washington DC'de federal devlet için çalışıyordum çünkü devletin gerçekten de şu an teknologlara ihtiyacı var. | TED | إذن، وقعت عقد عمل من ثلاثة إلى ستة أشهر، وتقريباً بعد ثلاث سنوات، ظللت في واشنطن العاصمة، أعمل لصالح الحكومة الفيدرالية، لأن الحكومة فعلاً تحتاج إلى تقنيين في الوقت الحالي. |
devlet için çalıştım. Kendi başıma çalışmaya başladım. | Open Subtitles | عملت لصالح الحكومة وقمت بالعمل مع نفسي |
Beni kullandın. Amerikan hükümeti için çalışıyorsun. | Open Subtitles | لقد استغللتني، تعمل لصالح الحكومة الأمريكية |
Bir gün yine devlet adına çalışan biri. | Open Subtitles | يوم آخر، و دولار آخر لصالح الحكومة. |