Kız arkadaşım için bluz istiyorum, modellik yapar mısın? | Open Subtitles | أريد شراء بلوزة مثل هذه لصديقتي لكني أريد أن تعرضيها لي |
Bu gece arkadaşım Robin'in sanat galerisine gitmek ister misin? | Open Subtitles | حسنا، هل تريد الذهاب إلى المعرض الفني لصديقتي "روبن" الليلة؟ |
Belki de kız arkadaşıma, sahte bir cédula yaptırmalıyım. | Open Subtitles | ربما , اريد فقط استخراج وثيقة لصديقتي و اطفالها |
Karımla birlikte eski kız arkadaşıma birini bulmaya çalışmaktan pek hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لست مهتماً حقاً لإختيار رجال لصديقتي السابقه مع زوجتي |
Artık bunu yapmamızın nedenin sadece ahlaki değil... güzel de olduğunu bildiğime göre, o zaman arkadaşımın telefonunu alana kadar bana rahat yok. | Open Subtitles | توقفي ,الأن وأنا أعرف ,السبب الذي يجعلنا نفعل ذلك ليس فقط سبب معنوي ,بل جميل اذا أنا لن أرتاح حتى ارجع لصديقتي هاتفها |
Kendi işini kursun diye bu el arabasını, 20 yıl önce sevgilime almıştım. | Open Subtitles | لقد اشتريتها منذ نحو عشرين عاما لصديقتي الحميمة لكي تشغلها لحسابها |
En iyi arkadaşımı öldürmek isterken kız arkadaşımı öldürmen mi? | Open Subtitles | أوه , تعني , بدلاً من قتلك لصديقتي قتلت صديقتي الحميمة |
Bir kez kız arkadaşım açtı ve vuruldu. | Open Subtitles | في المرة السابقة عندما سمحت لصديقتي بفتحها.. اتتها طلقة |
arkadaşım Vanessa'nın belgeseli için oyun hakkındaki görüşlerini çok önemli olur. | Open Subtitles | كنت افكر فقط سيكون مساعدا جدا لصديقتي فينيسا |
Kız arkadaşım Bernadette'e akşam yemeği için bize katılabileceğini söyledim. | Open Subtitles | فقد قلت لصديقتي بيرناديت أن بإمكانها مشاركتنا الطعام |
Bu arada, arkadaşım için o oyuncağı getirdin mi? | Open Subtitles | بالمناسبة ، هل جلبت معك الدمية لصديقتي. ؟ |
Yani aslında çok zor olacak ama en iyi arkadaşım için planlarımı iptal edeceğim. | Open Subtitles | ..سيكون الأمر صعباً لكنني سألغي جميع أشغالي لأعمل هذا لصديقتي العزيزة |
Kız arkadaşıma, buraya daha sık gelmem gerektiğini söyleyip duruyorum. | Open Subtitles | نعم، أقول لصديقتي أنني يجب أن آتي هنا في كثير من الأحيان. |
Bakıcı arkadaşıma bir telefon açarım, kızını bir daha göremezsin. | Open Subtitles | إن أجريت اتصالاً واحداً لصديقتي فلن ترى ابنتك ثانية |
En yakın arkadaşıma öyle bir şey yaptım ki ona düşmanı bile bunu yapmazdı. | Open Subtitles | فعلت شيئاً لصديقتي.. لا يفعله حتى العدو بعدوه |
Tatlım, lütfen arkadaşıma bir içki hazırlayabilir misin? | Open Subtitles | عزيزي, هل يمكنك أن تعد لصديقتي مشروب, من فضلك؟ |
Bir arkadaşımın ameliyatı vardı, ona bir kaç birşey alıyorum. | Open Subtitles | أجريت لصديقتي جراحة و أنا أشتري لها أشياءً |
Hayır, nasıl oldu da, oğlumuzun eğitim parasını, kız arkadaşımın mücevherleri için harcayacağımı düşündün.. demek istedim. | Open Subtitles | أعني كيف تجرؤين على الظن أني أفضل تقديم مجوهرات لصديقتي على رسوم تعليم إبني |
Bakın, bana burayı öneren arkadaşımın bir resmi var telefonumda. | Open Subtitles | انظري, يصادف في الحقيقة أن لديّ صورة هنا لصديقتي التي أخبرتني عن هذا المكان |
sevgilime bir şey bulaştırmak istemem. | Open Subtitles | ربما عليك حقني بجسم مضاد, لا أريد إعطاء أي شيء لصديقتي |
En iyi arkadaşımı merdivenden itmiş olsa da. | Open Subtitles | حتى عندما فعلت ذالك.. دفعها لصديقتي المفضلة من اعلى السلالم |
- Bak, yakanızdan düşeceğim. Yeter ki kız arkadaşımla çocukları için bir cédula temin edin. | Open Subtitles | سأتوقف عن ازعاجك لكن اعطيني وثيقة لصديقتي و اطفالها الاثنين |