Gençler neredelerse, anneleri de hemen yanı başlarındadır, hiperaktif yavrularına gözcülük etmek için. | Open Subtitles | أينما كان الصغار فان أمهم لا تكون بعيده تعمل كمراقبة لصغارها متزايدي النشاط |
Ve bu toprakların hakimi olan memeliler gibi bazıları yavrularına özenle bakar. | Open Subtitles | وبعضاً من الاهتمام لصغارها مع قدر أكبر من الرعاية من الثديي الذي يُهيمن على هذه الأراضي. |
Şu anki nesil bunu ebeveynlerinden öğrenmişti, ...şimdi de onlar kendi yavrularına öğretecekler. | Open Subtitles | أجيال متعاقبة تعلّمت الدرس من آبائها وبدورها ستعلّم الدّرس لصغارها |
Yuvalarını Cape'in dışında kurarlar ve yavrulama zamanlarını ayarlarlar böylece tüyleri yeni çıkmış olan yavruları balık sürülerini takip ederken onlara katılabilirler. | Open Subtitles | تركت أعشاشها علي الرأس البحري وزامنت موسم تكاثرها بحيث يمكن لصغارها أن تشاركها في ملاحقة أسراب الأسماك. |
Sonunda, böceğin genç larvaları güvenli bir yere ve kazıcı dişi arının kendi yavruları için uğraşıp didinerek topladığı polen deposu yiyeceğe kavuştu. | Open Subtitles | تصل يرقات الخنفساء الصغيرة أخيراً للمأمن، والطعام، حبوب اللقاح التي عملت الأنثى بكدّ لتجمعه لصغارها. |
Böylece dişi yavrularının babası olarak onu seçebilir. | Open Subtitles | وبناءً عليه رغبته كأب لصغارها. |
Yusufçuk böcekleri kadar hızlı veya akrobatik uçamazlar, fakat yine de yavrularının sevdiği bir besini yorulmaksızın arayabilirler. | Open Subtitles | لا يمكنها الطيران بنفس سرعة ورشاقة (ذباب التنين), ولكنها مع ذلك لا تتعب في بحثها عن الغذاء المناسب لصغارها. |
Çok az anne bu topraklara hükmeden bu memeliden daha fazla özenle yavrularına bakabilir. | Open Subtitles | وبعضاً من الاهتمام لصغارها مع قدر أكبر من الرعاية من الثديي الذي يُهيمن على هذه الأراضي. |
Annelerinin cesareti yavrularına yiyecek kazandırdı. | Open Subtitles | حصدت شجاعة أمهم لحماً لصغارها. |
Bu nedenle anneler yavrularına yiyecek bulmak için daha uzağa yüzmek zorundalar. | Open Subtitles | ...لذلك، على الأمهات منها أن تسبح أبعد لتبحث عن الطعام لصغارها |
Anne kuş onları besler, yetiştirir ve kendi yavrularına ne olur biliyor musun? | Open Subtitles | أتدرون ما سيحصل لصغارها الحقيقين؟ |
Kazıcı bir dişi arı kendi yavruları için az önce kazdığı tüneli terk ediyor. | Open Subtitles | تخرج من نفق حفرته للتوّ لصغارها. |
Gayet mantıklı. yavruları o olmadan daha şanslı. | Open Subtitles | و هذا منطقي، فغيابها أفضل لصغارها |