"لصناعة" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmak için
        
    • endüstrisinin
        
    • yapımında
        
    • fabrikası
        
    • imal
        
    • üreten
        
    • üretmek
        
    • endüstrisi
        
    • yaratmak için
        
    Takı yapmak için malzeme almaya çıkmıştık ve bir şeyler yemeye karar verdik. Open Subtitles كنا خارجين نحضر بعض الأغراض لصناعة الإكسسوارات و قررنا أن نأكل شيئاً هنا
    Dahası, telefonlarımızı yapmak için sahip olduğumuz malzemeler sonsuz değildir. TED وما هو أكثر من ذلك، أنّ المكونات التي نستخرجها لصناعة الهواتف ليست متوفرةً إلى الأبد.
    Mars’taki toprağın genel olarak tuğla yapmak için mükemmel olduğu anlaşıldı. TED ولكن يبدو أن التربة على المريخ، جيدة جدا لصناعة الطوب.
    Bu IBM'in değiştirdiği ekipman, ileride IBM'de bilgi-işleme endüstrisinin temeli. TED هذا تعديل على أدوات آي بي إم وهذه هي الأصول لصناعة معالجة البيانات لاحقا في آي بي إم
    Ve düşündüğümü hatırlıyorum ben şu anda haberalma endüstrisinin tam merkezindeyim. Open Subtitles لصناعة الإستخبارات بالوقت الحالي. أعني أن الخط ليس واضحا تماما
    çünkü kenevir ucuz olduğundan dolayı kağıt yapımında kerestenin yerine geçecekti. Open Subtitles لأن الحشيش كان سيحل محل الأخشاب كمادة خام رخيصة لصناعة الورق
    SS, Plaszow'daki belli sanayileri bizzat yönetecek-- bir metal fabrikası, fırça fabrikası... Open Subtitles النازيون سيديرون صناعات معينة داخل بلاشو صناعة المعادن و صناعة الدهانات و أخرى لصناعة ملابس اليهود
    Üstelik, daha da fazla tüketici ve sanayi ürünleri yapmak için daha fazla kaynak ve ham maddeye ihtiyacımız olacak. TED بالإضافة إلى أننا سنحتاج إلى المزيد من المواد الأولية لصناعة منتجات للأفراد وللصناعة.
    Dünya'nın demir cevheri madenleri %98 oranla çelik yapmak için kullanılıyor ve bina, otomobil veya bulaşık makinesi veya buzdolabı gibi cihazların yapımında ana bir bileşen. TED من بين مناجم العالم للحديد الخام، يستخدم 98 بالمئة لصناعة الصلب ومن ثم يعتبر مكوِّن أساسي في بناء المباني، والسيارات والأجهزة مثل غسالات الأطباق أو الثلاجات.
    Evet, bu tek bir anahtar, ve bir bilgisayar yapmak için bundan yarım milyar lazım, yani gçdecek yolumuz epey uzun. TED هنا كما ترون مفتاح أحادي انت تحتاج الى نصف مليار لصناعة حاسوب .. لذا الطريق اماما طويل
    Böylece bu hikayeyi teklif ettiğimde, bu filmi yapmak için gerekli tüm desteği aldım. TED لذا حالما إقترحت القصة, حصلت فعلا على كل الدعم لصناعة هذا الفلم.
    Britanyalılar, bin yıl boyunca bronzu aletler ve ziynetler yapmak için ve ticaret için para birimi olarak kullandılar. TED لآلاف السنين، استخدم البريطانيون البرونز لصناعة الأدوات والحلي، كما استخدموه كعملة من أجل التجارة.
    Yani, plan buydu. Bunları daha fazla sanat eseri yapmak için sonsuza dek tekrar tekrar kullanmak ve toplumu çevre sanatı yapımına dahil etmek. TED وهذه هي الخطة لاستعمالها وإعادة استعمالها بلا نهاية لصنع أعمال فنية أكثر وضم المجتمع لصناعة الفن البيئي
    Müzik endüstrisinin olumlu etkilerinden bahsedilir ama burada gelişmesine izin verilen aşırılıklara eğileceğiz. Open Subtitles نتحدث دائما عن الجوانب الإيجابية لصناعة الموسيقى ولكن بطبيعة الحال، قد سلط الضوء على التجاوزات التي تم السماح
    Merak ediyorum, ...bu çağdaş Avustralya müzik endüstrisinin bize yansıması mı? Open Subtitles أتساءل: هل هذا انعكاس لصناعة الموسيقى الاسترالية؟
    Çünkü öncelikle, eğer et endüstrisinin ürünlerine dair bir sorusu varsa, en iyi bilimadamlarına gitmesi gerekmez mi? Open Subtitles و شركات صناعة الغذاء، بشكل رئيسي إذا كان لصناعة لحم البقر تسائُل بخصوص منتجاتها،
    SS, Praszow'daki madeni eşya ve fırça fabrikası gibi belirli bazı sanayi dallarını bizzat kendi yönetecektir. Open Subtitles النازيون سيديرون صناعات معينة داخل بلاشو صناعة المعادن و صناعة الدهانات و أخرى لصناعة ملابس اليهود
    O adamın kasabada fıçı imal etmesine şaşmamalı. Buraya bakan o değildi nasıl olsa. Open Subtitles لا عجب أنّ ذلك الشخص ذهب لصناعة البراميل فلم يكن بارعاً في الزراعة
    Ve buralarda gübre üreten 50 tane fabrika yok. Open Subtitles و ليس هُناك خمسون مصنع لصناعة المواد المخصّبة بالجوار هُنا.
    Bir sandalye üretmek yedi gün alıyor, ama bir düşünün? Birgün bu sadece yedi saat alacak. TED اليوم يستغرق 7 أيام لصناعة كرسي لكن هل تعرفون؟ يوم ما سيكفي 7 ساعات
    Yaratıcı kariyerimde tekstil endüstrisi için yeni materyal sistemleri geliştirmek üzere çalıştım. TED عملت في مجالي لتطوير نظام مادي لصناعة الأنسجة.
    Harika bir şey yaratmak için kimsenin iznine muhtaç değilsiniz. TED لم تعد بحاجة لموافقة أحد لصناعة شيء عظيم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus