Kirli bomba yapmak için adamın elinde materyaller varsa zamanımız yetmeyebilir. | Open Subtitles | إن إستطاع تأمين مواد لصنع قنبلة قذرة , فربما إنتهى وقتنا |
Pendleton'dan plastik patlayıcılar çalıp, para karşılığında bomba yapmak için, onu sen ikna ettin. | Open Subtitles | أقنعته بسرقة المتفجرات البلاستيكية من ثكنات الجيش لصنع قنبلة مقابل المال |
bomba yapmak için kullanılabileceğini de okudum. | Open Subtitles | انا ايضاً قرأت انه سيكون مفيداً لصنع قنبلة |
RUSLARIN BOMBASI VAR | Open Subtitles | "توصّل الروس لصنع قنبلة" |
Demek Sovyet'ler bir bomba yaptırabilmek için bir doktor ve deli bir bilimci bulmuş? | Open Subtitles | إذاً فالروس يحتجزون طبيب نفسي وعالِم مجنون لصنع قنبلة |
Kirli bomba yapımında kullanılıyorsa, asıl soru bomba nerede? | Open Subtitles | إذا كان من الممكن استخدامها لصنع قنبلة قذرة |
1991 yılında Birleşik Devletler Irak'a saldırdı ve sonrasında silah denetleyicileri Saddam'ın, nükleer bir bomba oluşturabilmek için yeterli miktardaki uranyuma ulaşabilmesine 6 ay kaldığını öğrendiler. | Open Subtitles | "في عام 1991 الولايات المتحدة غَزتْ "العراق وبعد ذلك أكتشف مفتشو الأسلحة (بعد 6 أشهر من عزل (صدام عن تخصيب اليورانيوم بما يكفي لمواصفات عالية لصنع قنبلة نووية |
Bu nükleer bomba yapmak için kullanılır. | Open Subtitles | هذا ما يستخدموه لصنع قنبلة نووية. |
Ne mi olmuş? bomba yapmak için kullanmışsın. | Open Subtitles | إذاً، أنت إستخدمتهم لصنع قنبلة. |
Bir teröristin, bomba yapmak için ihtiyacı olan her şey. | Open Subtitles | كل ما يحتاجه إرهابي لصنع قنبلة قذرة |
Hayır, Kobalt 60 kirli bomba yapmak için kullanacağın bir şey. | Open Subtitles | هذا يعني أننا لا نتحدث عن إنفجار نووي ؟ كلا الـ " كوبالت 60 " يستعمل لصنع قنبلة قذرة |
Bu planlar bomba yapmak için değil. | Open Subtitles | إنها ليست خرائط لصنع قنبلة |
bomba yapmak için Sam. | Open Subtitles | (لصنع قنبلة يا (سام |
RUSLARIN BOMBASI VAR | Open Subtitles | "توصّل الروس لصنع قنبلة" |
Yani Daniel, kendilerini açıkça tehdit eden bir gruba kadar takip edilebilecek bir bomba yapabilecek birisini tuttu. | Open Subtitles | إذن (دانيال دريك) استأجر شخصاً لصنع قنبلة يُمكن أن يُعاد تتبّعها بسهولة لمجموعة هدّدت حياتهم علناً. |
Belli bir miktarı kirli bomba yapımında kullanılabilir. | Open Subtitles | وبكمية كافية، يمكن إستعمالها لصنع قنبلة قذرة. |
1991 yılında Birleşik Devletler Irak'a saldırdı ve sonrasında silah denetleyicileri Saddam'ın, nükleer bir bomba oluşturabilmek için yeterli miktardaki uranyuma ulaşabilmesine 6 ay kaldığını öğrendiler. | Open Subtitles | "في عام 1991 الولايات المتحدة غَزتْ "العراق وبعد ذلك أكتشف مفتشو الأسلحة (بعد 6 أشهر من عزل (صدام عن تخصيب اليورانيوم بما يكفي لمواصفات عالية لصنع قنبلة نووية |