Gökkuzgunun pencere pervazından parlak şeyleri çalması gibi hırsızlık yapan usta bir hırsız. | Open Subtitles | لصٌ أستاذ يسرق الأشياء ـ ـ ـ أنا لا أحاول أن أسرق شخصياتك |
Bir hırsız ne cüretle bu konularda söz sahibi olur? | Open Subtitles | كيف يجرؤ لصٌ من العامة ان يتكلم بهكذا أمور ؟ |
Bir hırsız neden kralın kızından çalmaya çalışsın? | Open Subtitles | لمَ قدْ يحاولُ لصٌ السرقة من إبنة الملك ؟ |
Hep bir dilenci gibi hissediyorum paralarını almaya gelen bir hırsız gibi. | Open Subtitles | بكل مرة, أشعر وكأنني متسولة، لصٌ قادم لسلب نقدوهم. |
Bu ekibi hâlâ sen yönetiyorsun ama artık sen de benim gibi bir hırsızsın. | Open Subtitles | انظر ، لا تزال تدير هذا الطاقم ولكن أنتَ لصٌ الآن تماماً مثلي |
- Emlakçı gibi davranan hırsız. Gereksiz. | Open Subtitles | لصٌ يتظاهر بأنّه سمسار عقارات تبدو كخطوة تمهيديّة |
Tek bildiğim onun soygun planlayan bir hırsız olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنه لصٌ يخطط لسرقةٍ سريعة |
Tuval çivileri. Boya örnekleri. Azılı hırsız. | Open Subtitles | مسامير قماش، عينات طلاء لصٌ سيء السمعة |
Sadece bir hırsız değil, kötü bir hırsızsın. | Open Subtitles | أنت لست لصاً فحسب , بل أنت لصٌ فاشل |
Dürüst bir hırsız. Dürüst bir hırsız mı yakaladık? | Open Subtitles | لدينا لصٌ أمين هنا، صحيح؟ |
- Sen bir hırsızsın! - Islah olmuş bir hırsız! | Open Subtitles | إنكَ لص - لصٌ عاد إلى صلاحهِ - |
Gerçek bir hırsız olsaydım, | Open Subtitles | لو كنت لصٌ حقيقي؛ |
Çünkü sen gerçek bir hırsız gibi davranmadın. | Open Subtitles | ذلك لأنك لست لصٌ حقيقي. |
Ya da.. ne bileyim; daha iyi bir hırsız. | Open Subtitles | أو لا أعرف لصٌ أفضل |
Ben bir hırsız merhametli. | Open Subtitles | إنني لصٌ يا آنستي |
Şimdi, benim bir hırsız olduğumu mu düşünüyorsunuz, Ajan Casey? | Open Subtitles | هل ما زلتِ تظنّين أنني لصٌ أيتها العميله (كايسي)؟ |
- Yani takımda küçük bir hırsız mı var? | Open Subtitles | بأن لديك لصٌ صغير في الفريق؟ |
Azılı hırsız müzeye girer... | Open Subtitles | لكون لصٌ سيء السمعة يزور متحف |
Gerçekten bir hırsız olsaydım, | Open Subtitles | لو كنت لصٌ حقيقي... |