Linç girişimlerinin olduğu her eyaleti işaretleme ve Montgomery Alabama'da linç kurbanları için ulusal bir anıt dikme planları vardı. | TED | ويخططون أن يشيروا إلى كل مقاطعة حصلت فيها هذه الإعدامات ويبنوا نصباً تذكارياً قومياً لضحايا هذه الإعدامات في مونتغومري، ألاباما |
Bu bölüm sadece hava kazası kurbanları için kullanılıyor. | Open Subtitles | ..وهذا الجناح مخصص لضحايا حوادث الطائرات |
Size söylüyorum bu İtalya Rovigo'daki sel felaketi kurbanlarına kan, plazma ve acil yardım malzemeleri yetiştirmeye çalışan acil bir uçuştur. | Open Subtitles | أخبرتك، بان هذة رحلة طيران للرحمة تحمل بلازما و دم وأجهزة طارئة لضحايا كارثة الفيضان الإيطالية في روفيجو |
Dünyadaki uyuşturucu kurbanlarına para toplamak için 36 saat boyunca buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا ل36 ساعةِ لجَمْع المالِ لضحايا المخدرِ في جميع أنحاء العالم. |
Ama tahnit edilen ceset bile sonunda çürür ve yeni kurbanlara ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | لكن بالنهاية حتى جثة محفوظة سوف تهترئ و هو يجد نفسه بحاجة لضحايا جدد |
Major Crimes az önce tecavüzcü kurbana ve hiç kanıt olmamasına rağmen davayı kapattı. | Open Subtitles | الجرائم الكبرى قد أغلقت القضية بدون أدلة وبدون مغتصب لضحايا |
Liman giriş kapısının dışında bir gemiyi batırarak, hayali kurbanlar için cenaze törenleri düzenlenmesi. | Open Subtitles | سابعا, إغراق سفينة خارج مدخل الخليج والخروج بجنائز لضحايا وهميين |
Fakat ellerinde harita yoktu; yolların haritaları yoktu, hastaneleri gösteren haritalar yoktu, kasırga mağdurlarına ulaşmakta yardımcı olacak bir yöntem yoktu. | TED | لكن لم تكن هناك خرائط للطرق، لا توجد خرائط للمستشفيات، لا سبيل لوصول المساعدة لضحايا الإعصار |
Kosova savaşı mağdurları için, makbuz karşılığı yardım topluyoruz be abi. | Open Subtitles | إننا نقوم بجمع تبرعات لضحايا الحرب في كوسوفو |
Peki ya, kasırga kurbanları için bir gece düzenlesek? | Open Subtitles | حسناً ، ماذا لو قدّمنا عرضاً خيرياً لضحايا الإعصار ؟ |
Yanık kurbanları için, kanser hastaları için ameliyat olmuş insanlar için mucize ilaç. | Open Subtitles | وهي علاج سحري لضحايا الحرائق لمرضى السرطان و الذين يتعافون من الجراحة |
Talus Mabeti benim halkım arasında da "ikinci çocukluk" kurbanları için bilinir. | Open Subtitles | الضريح في تولاس معروف أيضا بين قومي لضحايا الطفولة الثانية |
Buraya, bu akşam uçuş 684'deki kurbanları ailelerine başsağlığı dilemek için geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا الليلة لأعبر عن أحر التعازي لضحايا رحلة 684 وأسرهم |
Bunlar normal aşırı doz kurbanları da değiller. | Open Subtitles | ذلك ليس اعتياديا لضحايا الجرعات الزائدة أيضا |
Doğal bir ölümün kurbanlarına göre iki kat daha yüksek. | Open Subtitles | يصل إلي الضعف بالنسبة لضحايا الوفاة العادية |
46 slayttan 18'i Kasap'ın bilinen kurbanlarına ait. | Open Subtitles | من الـ46 شريحة، تعود 18 منها لضحايا معروفين سابقاً |
Diğer baskın kurbanlarına da söyleyeceğim gibi... | Open Subtitles | لقد أخبرتُها الحقيقة وحسب. نفس الشيء الذي سأقوله لضحايا الغزو المنزلي الآخرين. |
Sadistlerin yeni kurbanlara ve işkencelere ihtiyacı olur. | Open Subtitles | الساديون يحتاجون لضحايا جدد، وإلى طرق تعذيب جديدة |
Son zamanlarda cinsel saldırılarda bulunulan kurbanlara bakın özellikle de, eğer sanık varlıklı veya bağlantılı diye dava açılmamışsa. | Open Subtitles | انظروا بتمعن لضحايا الإعتداء الجنسي الحديثة حيث لمْ يرفع بها إتهامات لأن المتهم ثري أو ذو معارف. |
Şiddetli taşkınlık Washington, D.C. bölgelerini kırıp geçirirken toplamda 7 kurbana sebebiyet verdi. | Open Subtitles | "أنتشار نوبة عنف وهيجان في العاصمة واشنطن" ليصل العدد الكليّ" "لضحايا إلى سبعة |
Şimdi de NBC'nin Mago'daki kurbanlar için hazırladığı prime time yardım programına bakalım. | Open Subtitles | سنذهب الآن لتعليقات إن بي سي الحصرية لضحايا الدمار في ماجو, |
Bunu Katrina kasırgası mağdurlarına bağışlayacağım. | Open Subtitles | انا ذاهب الى للتبرع بهذا لضحايا إعصار كاترينا. |
Panoda gördüm, kilisenin bir grubu varmış... cinsel suçlar mağdurları için. | Open Subtitles | رأيت إقامة اجتماع كنيسة لضحايا جرائم الاعتداء الجنسي |
Haiti depremi sırasında, birkaç mühendis ve ürün yöneticisi kendiliğinden bir araya geldi ve deprem mağdurlarının sevdiklerini bulmalarını sağlayacak bir araç yapmak için için bir gecelerini verdiler. | TED | أثناء أحداث زلزال هايتي، مجموعة من المهندسين و مدراء المنتج تجمعوا بعفوية مع بعضهم و سهروا ساعات الليل لبناء أداة برمجية للسماح لضحايا الزلزال أن يجدوا ذويهم و المقربين إليهم. |