"لطريقة" - Traduction Arabe en Turc

    • yolunu
        
    • yol
        
    • tarzına
        
    • yöntem
        
    • şeklinden
        
    • şekline
        
    Enerjiyi tüketmenin bir yolunu bulduğumuzu bilmek istersin diye düşündüm. Open Subtitles اعتقد انك تريد ان تعرف لقد توصلنا لطريقة لاستنزاف الطاقة.
    Açık olan ilk şey, Hedge'in biri çalışana kadar her kombinasyonu denemesinin bir yolunu bulmanız gerektiğidir. TED الأمر الأول الواضح هو أنك تحتاج لطريقة من أجل هيدج أن يقوم بتجريب كل تركيبة حتى تعمل واحدة.
    Ve dünya çapında gerçekleşen ilk anketi yapmanın bir yolunu buldular. TED ولقد توصلوا لطريقة لعمل الإستطلاع الأول من نوعه عالمياً.
    - Başka bir yol bulmalıyız. - Son şansımız büyü. Open Subtitles نحتاج لطريقة أخري أعتقد أن السحر سيكون أفضل رهانٍ لنا
    Hayır tehlikede olduğunu görünce, yerini bulmak için bir yol bulmalıydım. Open Subtitles لا، عندما رأيت أنكِ في خطر، كنت بحاجة لطريقة لتحديد موقعك
    Belki hayat tarzına bir çeki düzen vermelisin. Open Subtitles ربما ، يجب عليك ، أنّ تنتبه لطريقة حياتك
    Daha da önemlisi, İhtiyacımız olan 100 milyon hücreye ulaşmadan kanseri tespit edebilecek bir yöntem. TED والأهم من ذلك، أننا بحاجة لطريقة لاكتشاف السرطان قبل أن يبلغ عدد خلاياه 100 مليون خلية.
    Ama şimdi ona cevap veriş şeklinden dolayı kendimi iyi hissediyorum Open Subtitles لكنني مرتاح لطريقة ردك عليه
    Ama tek bir yolunu bulmak için ihtiyacı olan şey, onu çalıştırmaktı. Open Subtitles لكنه لم يكن يحتاج إلا لطريقة واحدة لكي ينجح
    İnsan kalbini değiştirmenin yolunu bulamadığımız için henüz elde edemediğimiz barış. Open Subtitles لا يمكننا أن نحصل عليه لأننا لم نتوصل بعد لطريقة لتغيير قلب الإنسان
    Kurtarmaya teşebbüs etmeden önce yıldız üssünü imha etmenin bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles نحتاج لطريقة لاسقاط المركبة الام قبل ان نباشر عملية انقاذ
    Tek yapman gereken 200 milyon doları geri ödemenin yolunu bulmak. Open Subtitles فقط تحتاجي لطريقة لكي تدفعي المئتين مليون دولار
    Wraith sorununu temelli çözmenin bir yolunu arıyorlardı. Open Subtitles كانوا يحاولوا التوصل لطريقة لحل مشكلة الأشباح نهائياً
    Ona nazik davranmanın bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles عليك أن تتوصلي لطريقة كي تكوني لطيفة معها
    Bir yolunu bulup bu insanları cemiyetimizden uzak tutmalıyız. Open Subtitles نحتاج لطريقة لنبعد هئولاء الناس عن مجتمعنا
    Tavanı dizayn etmek için ilginç bir yol, Tanrı'nın hayatı yaratmasıyla başlayıp bir adamın ahırda körkütük sarhoş olmasıyla biten. TED إنها لطريقة مثيرة للفضول أن تصمم السقف، يبدأ الآن بإله يخلق الحياة، و ينتهي برجل ثمل داخل مخزن.
    Yeni yetenekler kazanmak için iyi bir yol. Open Subtitles إنها لطريقة عظيم لتجنيد الموهبةَ الجديدةَ , هه؟
    Ama şimdi eve dönmek için... bir yol bulmaları lazım. Open Subtitles إنهم بخير لكنهم... ... يحاولون التوصل لطريقة للرجوع إلى الوطن
    Ve hiç biri Koloni yaşam tarzına olan sevgimi paylaşmıyor. Open Subtitles و لا أحد منهم يشاركني حماسي لطريقة العيش في الحقبة الأستعمارية
    Kendine gelmek için çok ilginç bir yöntem. Open Subtitles أنها لطريقة مثيرة للآهتمام في تهيئة نفسيك
    O'Brien, onunla ilgilenme şeklinden ötürü teşekkürler. Ciddiyim. Open Subtitles (أوبراين) شكراً لطريقة اعتنائك بها إنني أعني ذلك
    Yani, yakından bir bak. Işığın yansıma şekline bir bak. Open Subtitles أعني، ألقي نظرة أكثر تفحّصاً أنظر لطريقة سطوع الضوء عليها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus