Böyle nazik olmaya çalıştığında kendimi daha çok aşağılanmış hissediyorum. | Open Subtitles | كلما حاولت أن تكون أكثر لطفاً كلما أحسست بالمهانة أكثر |
Uçaktan indiğimizden beri birinin bana söylediği en nazik ve anlayışlı şey buydu. | Open Subtitles | هذا أكثر الأمور لطفاً ومراعاة قاله لي أي شخص منذ نزلنا من الطائرة |
Tavuk çocuğun bize maymuncuk vermesi çok hoş bir hareketi tabii ki. | Open Subtitles | بالتأكيد كان لطفاً من صبي الدجاج ان اعطانا مفتاح يفتح كل الأبواب |
Bana göre de çok yaşlı. En az Henri kadar. Ama o çok daha hoş ve daha yakışıklı. | Open Subtitles | إنه كبير بالنسبة لي، مثل هنري إنما أكثر لطفاً ووسامة |
Çok tatlı. Afrikadan gelmiş bir süt çalısı. | Open Subtitles | أوه, هذا لطفاً منك انها زرعة الحليب الأفريقية |
Eğer bir ünüm varsa Albay Protheroe, böyle söylemeniz de büyük nezaket. | Open Subtitles | سمعتي أيها الكولونيل "بروذرو" لو كانت لدي سمعة كان لطفاً منك قول ذلك |
Balığı buzdolabında saklamama izin vermen, büyük incelik. | Open Subtitles | كان لطفاً منكِ أن تسمحي لنا بأن نحتفظ بسمكة السلمون في ثلاجتكِ |
Çok naziksin fakat sana mani olmak istemiyorum. | Open Subtitles | هذا لطفاً منك, لكن لا اريد أن اعترض طريقك |
Grace'i utandırmamanız büyük bir incelikti. | Open Subtitles | لقد كان لطفاً منك , في وقت سابق لتكبدكِ العناء مع غريس |
Birdenbire beni daha kibar, daha nazik bir pisliğe dönüştürmeye çalıştığını söylüyorum. | Open Subtitles | أقول أنك فجأة تحاول تحويلي إلى رجل أكثر لطفاً |
Çok tatlısın. | Open Subtitles | كان ذلك لطفاً منك |
Bu seçenekleri toplumu daha iyi yapmak için mi kullanacağız? daha başarılı, daha nazik | TED | هل سنتستخدم هذه الخيارات لجعل المجتع أفضل، ليكون أكثر نجاحاً ، أكثر لطفاً ؟ |
4Shab’ın videoları gençlere hayatın zorlukları ile baş edebilmeleri için İslam’ın daha yumuşak, daha nazik yönünü göstermeye çalışıyor. | TED | أنها فيديوهات هدفها هو إظهار وجه رؤوف، وأكثر لطفاً للإسلام، للشباب من أجل التعامل مع تحديات الحياة. |
Çok nazik davrandınız. Kendim gidebilirim. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان هذا لطفاً منك أستطيع الذهاب بمفردي.شكراً لك |
Ortadan kaybolman hiç hoş değildi. | Open Subtitles | حسناً، يا ذكية، لم يكن لطفاً منكِ أن تختفي. |
Beni ağırlaman güzel Joe. Ve küçük kızımızla ilgilenmen de çok hoş | Open Subtitles | لطفاً منك ان تستضيفنى جو لطفاً منك انك اهتتمت بأبنتى |
Bütün gün koşturdum, temizlik yapıp yemek pişirdim. Hem de yoğun bir iş gününden sonra. Teşekkür edip... bulaşığa yardım etmen hoş olurdu. | Open Subtitles | و قمت بالطهو و سيكون لطفاً منك أن تساعدني في تنظيف الصحون |
Bunu yaptığında eminim sonraki fotoğraf daha tatlı görünecek. | Open Subtitles | ،و عندما تفعل ذلك أراهن أن الصورة التالية ستكون بطريقة ما أكثر لطفاً |
Ayrıca bir nezaket. | Open Subtitles | وهذا أيضاً لطفاً |
Benim kullanmama izin vermen büyük incelik. | Open Subtitles | لقد كان حقاً لطفاً منكِ ، ان تجعليني اقود |
- Çok naziksin. - Aslina bakarsan bira içmek istermisin? | Open Subtitles | كان هذا لطفاً منكِ- في الواقع، هل تريد تناول جعّة ؟ |
Evet. Beni aramanız büyük incelikti. | Open Subtitles | نعم، لطفاً منك أن تقوم بالاتصال بي |
Ona karşı biraz daha kibar olsaydın buraya daha sık gelebilir. | Open Subtitles | لو كنت أكثر لطفاً ربما تصنع لك المزيد من الكيك |
Çok tatlısın. Geldiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | هذا لطفاً منك، شكراً لحضورك |
O zaman kibarca kurallarıma uyun ve bunu tekrarlamak zorunda bırakmayın. | Open Subtitles | اذن, لطفاً, التزم بقواعدى, ولا تجعلنى مجبرا لأكرره |
Çok naziksiniz, ama yola devam etmem gerek. | Open Subtitles | هذا لطفاً منك ولكني يجب أن أكون في طريقي |