Sizin için çok ucuz, çok güzel mallarım var. Size özel. | Open Subtitles | رخيصة جدا ، أشياء لطيفة جدا لك خصوصا لك ، سيدى |
- Araban çok güzel. - Teşekkürler. Ferrari. | Open Subtitles | سيارتك التى تملكها لطيفة جدا شكرا, إنها فيرارى |
Mutfakta tavuk hazır, bu çok güzel bir jest. Burası çok ilginç bir alan olmalı. | Open Subtitles | الدجاج جاهز فى المطبخ هذه منطقة لطيفة جدا |
Kurtarmaya değer... kurtarmaya değer çok hoş şeyler var. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء أشياء لطيفة جدا تساوي الحفاظ أشياء جميلة |
Kurtarmaya değer... kurtarmaya değer çok hoş şeyler var. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء أشياء لطيفة جدا تساوي الحفاظ أشياء جميلة |
Eğer bana çok Çok iyi davranırsan, seni benim kontesim yaparım. | Open Subtitles | الآن، لو أنتي اصبحتي لطيفة جدا معي يمكن أن أجعلك كونتيستي |
Bir düşün, haftalardır pek hoş değildim. | Open Subtitles | دعينا نفكر في الأمر، لم أكن لطيفة جدا لمدة أسابيع. |
Hayır, kayanam hiçte öyle değil O çok güzel ve beni çok sever | Open Subtitles | لا ، ليس والدة زوجي ، هي لطيفة جدا ، هي تعبدني |
kız çok güzel,gözleri tıpkı senin ki gibi senin gibi çok hoş, | Open Subtitles | الإبنة جميلة جدا ، لديها عينيك وهي لطيفة جدا ، مثلك |
Dante'nin İlahi Komedya'sında çok güzel bir cümle var. | Open Subtitles | ـ هناك جملة لطيفة جدا في الكوميديا الإلهية لدانتي |
Bunlar çok çok güzel küçük şeyler. | TED | هي أشياء لطيفة جدا, جدا أليست كذلك. |
Bu arada, çok güzel bir doğaya sahipler. Bir tarafta Jordanian Dağlarını görüyosunuz, diğer tarafta Jordan Vadisi, ve güzel ılıman bir kış, ve hoş, sıcak bir yaz, bu yaratıkların seri üretimi için mükemmel bir ortam. | TED | بالمناسبة، لديهم مناظر طبيعية لطيفة جدا. تشاهد جبال الأردن من ناحية وادي الأردن من ناحية أخرى، و فصل الشتاء معتدل جيد والصيف الحار و لطيف، وهي حالة ممتازة لتنتج كميات كبيرة من هذه المخلوقات. |
İkinci katta çok güzel bir odam var. | Open Subtitles | لدي غرفة لطيفة جدا في الطابق الثاني. |
Burası gerçekten çok güzel Alison. | Open Subtitles | إنها حقا لطيفة جدا هنا ، أليسون |
O gerçekten güzel bir kız. O çok güzel bir kız | Open Subtitles | هي بنت لطيفة جدا هي فقط بنت لطيفة جدا |
Şimdi işte çok hoş bir insansın, çok hoş. | Open Subtitles | حسنا , الان انتِ انسانه لطيفة , لطيفة جدا |
- Gerçekten çok hoş bir kız! - Eve git ve hindi zıkkımlan! | Open Subtitles | إنها لطيفة جدا جدا - أن تكون في البيت، تتناول الديك الرومي - |
O Çok iyi, çok içten bir insan. | Open Subtitles | أنها لطيفة جدا, وصالحة جدا, ومحبوبة جداً |
Shirley bizim müşterilerimizdendir. Çok iyi biridir. | Open Subtitles | شيرلي في الواقع عميلة لنا وهي امرأة لطيفة جدا |
Ancak fazla uzun süre kalmıştı, Hoş Basit pek hoş değildi. | Open Subtitles | تبين، تركت لفترة طويلة جدا... كان لطيفة وبسيطة يست لطيفة جدا. |
Bir süredir dikkatimi çekiyorsun, çok tatlı bir hanımsın... ama biraz fazla gerginsin. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ، أراقبك وأنت سيدة لطيفة جدا لَكنَّك متوترة جداً |
Uğraman Çok nazik bir davranış, Frank. | Open Subtitles | انها لطيفة جدا من أنت لوقف بواسطة فرانك. |
Eski konumumu kaybettiğim için çok kibar olduğumu ve Mi Na ile Se Ri'yi hiç suçlamadığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | لأنني قمت بنفس الشيء هل تعتقد أني لطيفة جدا |
- Çok naziksiniz. | Open Subtitles | أنتِ لطيفة جدا ً |