Sadece kuşlar için yem almaya. | Open Subtitles | هل ستخرج؟ لشراء بعض البذور لطيور الكناري |
Kazlar takip ediyorsa, belki nadir bulunan kuşlar da öğrenebilir. | Open Subtitles | وإذا نجح الأوز فى ذلك فيمكن لطيور أخرى مهددة بالإنقراض كالبجع الترومبى وغيرها |
Morina hasadı Kuzey Kutbu'ndaki foklar ve kuşlar için yılın en büyük olayıdır. | Open Subtitles | حصاد سمك القدّ هو الحدث السنوي لطيور وفقمات الشمال الأقصى |
Sonra dev, bir figürün yaklaştığını görür ve şöyle der, "Bana gel ki derini cennetin kuşlarına ve toprağın canavarlarına yem edebileyim." | TED | ويرى العملاق هذا الطفل مقتربا منه، فينادي, "فلتأتي إلىَ لأطعم لحمك لطيور السماء و ضباع الحقول." |
"Bana gel ki senin derini cennetin kuşlarına ve toprağın canavarlarına yem edebileyim," dediğinde, anahtar nokta, "Bana gel." | TED | عندما قال للراعي، "فلتأتي إلي لأطعم لحمك لطيور السماء وضباع الحقول" الكلمة الرئيسية هنا "فلتأتي إليَ." |
Ama bu kayalıklar denize alışkın iguanalar için kutsal bir yer ve yerleşik deniz kuşları için çok önemli bir yuvalama düzlüğüdür. | Open Subtitles | رغم ذلك هذه المنحدرات مكة المكرمة للإيغوانات البحارة و رصيف عشعشة حاسم لطيور البحر المقيمة |
Ben yaptım. Alan kuşları için misafir odası bile var. | Open Subtitles | حتّى أنّها تملكُ غرفة ظيوف لطيور (آلان). |
Ben onlara kuş evi diyorum, kuşlar da öyle. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أسميها الشقق الطيور، وكذلك الحال بالنسبة لطيور. |
"Bana gel ki senin derini cennetin kuşlarına ve toprağın canavarlarına yem edebileyim," dediğinde, "bana gel" sözü savunmasızlığına dair bir ipucu. | TED | عندما قال "فلـاتي إلي لأطعم لحمك لطيور السماء وضباع الحقول،" عبارة "فلتأتي إلي" دلالة أخرى على ضعفه. |
Varys'in küçük kuşlarına notları bırakıyordun. | Open Subtitles | أرسلت رسائل لطيور (فاريس) الصغيرة |
Varys'in küçük kuşlarına notları bırakıyordun. | Open Subtitles | أرسلت رسائل لطيور (فاريس) الصغيرة |