Ama biyoloji olduğu için, senin gibi bir dâhi hemen halleder. | Open Subtitles | لكن هذا هو علم الاحياء فقط لذا انا واثقة انها ليست بالمشكلة لعبقري مثلك |
Albert, seni dâhi ufaklık! | Open Subtitles | البرتلي,انت لعبقري ايها الرجل الصغير |
Şimdi tek yapmamız gereken birinin, bir dahiye böyle bir şey geliştirip Gerald Lydon'ın üzerinde kullanması için para ödediğini kanıtlamak. | Open Subtitles | إذاً كل ماعلينا هو أن نثبت أن احدهم دفع لعبقري ليطور هذه المادة |
Yalnız olduğunu söylemesi için bir dâhiye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لااحتاج لعبقري ليخبرني بـ أنك وحيد |
Etrafa hava attığımı ve "bir dahinin babasıyım" diye düşündüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكره يتبخترون وكنت في طريق عملي أفكر، أنا أب لعبقري |
İnsanlar bir dahi için Çok mütevazı olduğumu söylüyor | Open Subtitles | الناس يقولون أنني بسيط جداً بالنسبة لعبقري |
Kardeşimi dövdüğünü anlamak için dahi olmaya gerek yok. | Open Subtitles | لم يحتج الأمر لعبقري ليعرف بأنه كان يضربها |
Biliyor musun, bir dahiye göre, gerçek bir aptal olabiliyorsun | Open Subtitles | بالنسبة لعبقري أحياناً تكون طاغية |
Bir dahinin annesi. | Open Subtitles | فيرجينا . أم لعبقري |
Senin gibi bir dahi için biraz basit değil mi? | Open Subtitles | أليست تلك فظاظة بالنسبة لعبقري مثلك؟ |
O zaman daha zeki bir dahi bulmak zorunda kalırsın. | Open Subtitles | ستحتاج إذن لعبقري أذكى. |
Bu MacGyver var ya bir dahi. | Open Subtitles | إن (مكغايفر) لعبقري. |
Tug Daniels'ın bir hain olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yok. | Open Subtitles | لا يحتاجُ الأمر لعبقري لكتشاف أنَ (تاغ دانيلز) خائِن |