Bu hastalardan bazıları, küçük bir şehirde araba kullandıkları bir bilgisayar oyunu oynadılar. | TED | وبعض هؤلاء المرضى لعبوا لعبة فيديو حيث يقودون في أرجاء مدينة صغيرة. |
Son söylemek istediğim akıl hocaları ve insanlar konusunda talihim yaver gitti, hayatımda önemli rol oynadılar. | TED | آخر شيء أود قوله هو أنني كنتُ محظوظًا جدًا بالمدربين والناس الذين لعبوا دورًا مهما في حياتي. |
Şu an sadece gay karakteri oynayan heteroseksüel aktörleri sayıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنتَ تذكرُ ممثّلين أسوياء فقط لعبوا شخصيّاتِ شواذّ. |
İngilizler bireysel, Macarlar kolektif oynadı. | Open Subtitles | . . الإنجليز لعبوا بشكل منفرد و لعب الهنغاريون بصورة جماعية |
Charles ve Clarissa çoğu zaman beraber oynamışlardı. | Open Subtitles | تشالز وكارسيلا لعبوا مع بعض مرات عديدة |
Washington Redskins'e karşı Güney Kore oynasaydı, Güney Kore'yi tutardım. | Open Subtitles | سأقوم بتشجيع كوريا الشمالية إذا لعبوا ضدهم |
Ama gerçekte güç, tutku rekabet ve saf şans eşit ağırlıkta rol oynamıştır. | Open Subtitles | و لكن الحقيقة أن القوة والشغف التنافس و الصدف لعبوا دورا هاما ومتوازنا |
Satranç 15. yüzyılda İspanya Kraliyeti'nde de oynanıyordu. | Open Subtitles | لقد لعبوا الشطرنج في الساحة الملكيّة بـ(أسبانيا) في القرن الـ15. |
Birçoğu bize terapiye yöneldiklerini yazdı. Sadece oyunumuzu oynadıkları ve kendi mücadelelerinin üstesinden gelmek için umutlu hissettiklerini ifade ettiler. | TED | كما أخبرنا آخرون بأنهم لجأوا للعلاج أخيرًا، فقط لأنهم لعبوا لُعبتنا وأصبح لديهم أملٌ في التغلُّب على مُعاناتهم. |
Beraber beden dersine gitmişlerdir futbol oynamışlardır veya bunun gibi yüzlerce sebep olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أنهم حظوا بحصّة من التمارين الرياضيّة لعبوا كرة القدم، أو واحد من أي 100 سبب آخر. |
Onlar, bir zar oyunu oynadılar. ve kazananlar destansı bir maceraya gitmek zorunda olacaklardı. | TED | لعبوا لعبة نرد واحدة. والفائز في اللعبة سيذهب في مغامرة أسطورية. |
Hem burada, hem de bittabi tüm Pasifik savaşında, kilit bir rol oynadılar. | Open Subtitles | لقد لعبوا دوراً محورياً على الجزيرة وبالقطع فى حرب المحيط الهادئ برمتها |
lisede beraber hokey oynadılar ve şimdi de bir takımda beraber oynuyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الأربعة لقد لعبوا الهوكي سوية في الثانوية و الآن يلعبوها أيضاً كفريق |
1980'lerden bu yana ekonomi hocaları deregülasyonun baş savunucuları oldular ve Amerikan devlet politikasını biçimlendirmede önemli rol oynadılar. | Open Subtitles | منذ الثمانينيات كان الاقتصاديون الأكاديميون هم المؤيدون لإلغاء الرقابة و لعبوا دورا قويا فى تشكيل سياسة حكومة الولايات المتحدة |
Beş yıl arayla oynayan, iki BCU sağ defans oyuncusuda aynı durumda aynı düşüşü yaptılar. | Open Subtitles | كلا الحارسين الأيمن للجامعة لعبوا منفصلين قبل خمس سنوات وأخذوا نفس الهجمة بنفس الركضة |
Illinois takımında oynayan en iyi çizgi arkası oyuncularından ve benim kahramanlarımdan biridir. | Open Subtitles | انه واحد من أعظم لاعبي الخط الخلفيّ الذين لعبوا من فريق ولاية "إلينويز" و واحد من أبطالي الشخصيين. |
Tahminimce yıllar boyu sokaklarda oynayan çocuklar onların baktıkları çocuklar ve onların arkadaşlarıydı. | Open Subtitles | تخمينى هو أنه قد يكون معظم الأطفال الذين لعبوا فى الشارع طوال تلك السنوات هم أطفال فوستر ... وأصدقائهم |
Dün gece, erkek takımı evindeki ilk maçını oynadı ve kızlar daha iyi muamele gördüklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | الأولاد لعبوا أول مبارة على أرضهم ليلة البارحة، والفتيات ظنوا أنهم يتلقوا معاملة أفضل. |
- Gerçek şu ki Evan ve Sam korkutucu bir oyun oynadı ve Sam korktu. | Open Subtitles | ما هي الحقائق ؟ الحقائق ان ايفان و سام لعبوا لعبة مخيفة و سام خافت |
Onlar da mandırada Anna ve Lydia'yla oynamışlardı. | Open Subtitles | وقد لعبوا مع (آنّا) و(ليديا) في معمل اللبن. |
Lisede beraber beysbol oynamışlardı. | Open Subtitles | لعبوا الكرة سويةً في المدرسة |
Senin erkek arkadaşın olsaydı ve o hafta sonu tatili için senden daha iyi bir kız bulup, voleybol falan oynasaydı... | Open Subtitles | ..وهذا الرجل خرج مع فتاة أفضل منكِ في عطلة نهاية الأسبوع.. في الشمال حيث لعبوا الكرة الطائرة |
Ve daha da baş belası kız kardeşi, ruhsuz Saint Raven'ı. Biliyor musun, Emmy Daytime ödüllü aktörlerin çoğu iki rolde oynamıştır ama ilk kez ben üç rolde birden oynadım. | Open Subtitles | واختها الأكثر شراً ماغنوليا أتعلم, العديد من الممثلين لعبوا دورين في نفس العمل, |
Satranç 15. yüzyılda İspanya Kraliyeti'nde de oynanıyordu. | Open Subtitles | لقد لعبوا الشطرنج في الساحة الملكيّة بـ(أسبانيا) في القرن الـ15. |
Uzun sürmedi belki ama yine de iyi futbol oynadıkları anlar oldu. | Open Subtitles | لربّماكانتلحظاتشجاعة، ولكنهم لعبوا الكرة في بعض الأحيان |
Ben Bulls taraftarıyım ama herhalde son maçlarını oynamışlardır, değil mi? | Open Subtitles | انا احب البولز ولكنهم على الارجح قد لعبوا مباراتهم الاخيرة |
Kartlarını doğru oynarlarsa, savaşın önderliğini ele geçirebilirler. | Open Subtitles | ، إذا لعبوا أوراقهم بشكل صحيح يمكنهم أن ينتهوا بادارة الأمر بأكمله |