"لعب لعبة" - Traduction Arabe en Turc

    • oyun oynamak
        
    • oyunu oynamak
        
    • oynamayı
        
    • oynadı
        
    • oynamaya
        
    • oyun oynayalım
        
    • oyunlar oynamak
        
    Dağ bisikleti sürmek olsun, kitap okumak olsun ya da bir oyun oynamak olsun farketmez. TED لا يهم إن كان الأمر يتعلق بركوب الدراجة على الجبال، أو قراءة كتاب، أو لعب لعبة ما،
    Çünkü tek başına bir video izlerken interaktif canlı yayın izlemeye başlamak tek oyunculu oyun oynamakla çok oyunculu oyun oynamak arasındaki farka benziyor. TED مشاهدة البث الحي بدلًا من الذهاب لمشاهدة فيديو بمفردك يشبه الاختلاف بين لعب لعبة بلاعب واحد ولعب لعبة متعددة اللاعبين.
    Şu an cidden oyun oynamak istiyor olamazsın. Open Subtitles .لا يعقل أنكِ جادة وتريدين لعب لعبة الآن
    Giyinme oyunu oynamak için düğünümüze kaçamak yapıp gelen küçük kuzenlerim. Open Subtitles إنهم أبناء عمى الصغار والذين قد راوغوا للوصول إلى حفل زفافى لإنهم أرادو لعب لعبة لبس ملابس الزفاف
    Dinle... Rahul, artık saklambaç oynamayı bırakmalıyız. Open Subtitles راهول، الآن يَجِبُ أَنْ نَتوقّفَ عن لعب لعبة الإختفاء مَع بعضنا البعض.
    Alışveriş merkezinde Bayan Pac-Man oynadı ve bir hafta kabus gördü. Open Subtitles لقد لعب لعبة الرجل الوطواط في المجمع وأصبح لديه كوابيس لمدة اسبوع
    Siz güneşle istediğiniz kadar oynamaya devam edin. Open Subtitles استمري في لعب لعبة الاختلاس مع الشمس كما تريدين
    Bir oyun oynayalım mı? Open Subtitles اتريدى لعب لعبة ؟
    Eve giderken, yeni bir oyun oynamak ister misin? Open Subtitles أتريدين لعب لعبة جديدة ونحن في طريقنا إلى المنزل؟
    Ve ufak bir oyun oynamak istiyorlar. Open Subtitles ويودون لعب لعبة صغيرة وهي السماح للآخرين باللمس.
    Fakat video görüşmesi yapmak istediğimizde veya oyun oynamak istediğimizde veya bir daha ki TED konuşmamızın sunumlarını düzenlediğimizde masanın üzerindeki objeler canlanır. TED ولكن حين نرغب باجراء اتصال مرئي أو لعب لعبة أو عرض شرائح لمحادثة TED مستقبلا، تنتعش الأجسام على الطاولة بالحياة.
    Biraz bekleyin. Benimle oyun oynamak ister misiniz? Open Subtitles انتظرا، أتودّا لعب لعبة بسيطة؟
    Ama diğeri ise oyun oynamak zorundadır. Open Subtitles لكن لو كان الوالد الأخر يريد لعب لعبة
    oyun oynamak ister misin? Open Subtitles هل تريد لعب لعبة 12سؤالاً؟
    Küçük bir oyun oynamak ister misin? Open Subtitles اتريد لعب لعبة لطيفة؟
    Daha çok herhangi birinizi alarak sizi aksiyon oyunu oynamaya zorlayarak göstereceğim ki görüşünüzü gerçekten daha iyi yapacağım, aksiyon oyunu oynamak isteseniz de istemeseniz de, değil mi? TED أنا مهتمة أكثر أن آخذ أيًا منكم لأريه بأني إن أجبرته على لعب لعبة تفاعلية فإني أستطيع تغير رؤيته للأفضل. سواءً كنت ترغب أن تلعبها أو لا ترغب،
    Ama kimse bir tahmin oyunu oynamak istemez. Open Subtitles ولكن لا يرغب أحد في لعب لعبة التخميين
    Savaş oyunu oynamak istediğini biliyorum ama bu ruh hastalarıyla bir yere gitmem. Open Subtitles أعلم أنّك تريد لعب... لعبة الحرب، ولكنني لن أذهب إلى أي مكان مع هؤلاء المجانين.
    Ardından benimle yakalamaca oynamayı bıraktı. Open Subtitles وبعد ذلك هو فقط توقف عن لعب لعبة مسك الكرة معي
    Çocukken ebelemece oynamayı çok severdin. Open Subtitles كنتِ تحبين لعب لعبة المطاردة عندما كنتِ طفلة.
    Fillory'e ilk yolcuğunda güçlü bir cadıyla satranç oynadı. Open Subtitles في رحلتة الأولى إلى فلوري لعب لعبة الشطرنج مع ساحر قوي
    Seninle bir oyun oynayalım mı? Open Subtitles هل تريدين لعب لعبة ?
    İnsanlar kendilerine zarar veren oyunlar oynamak istemez. Open Subtitles الناس لا يرغبون في لعب لعبة تؤذيهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus