Hâlâ, hastanede, yanında olmadığım için bana kızgınsın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا زلت ناقما لعدم وجودي في المستشفى معك، أليس كذلك؟ |
Size kendimi sunmaya uygun olmadığım için özür dilerim Şansölyem. | Open Subtitles | تقبّل اعتذاري سيدي المستشار لعدم وجودي في استقبالك |
Yanında olmadığım için özür dilerim ama artık yanındayım. | Open Subtitles | أعتذر لعدم وجودي سابقاً لكني هنا الآن |
Kanser testinde yanında olamadığım için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | أريد الاعتذار لعدم وجودي هناك لكل أمور اختبار جين السرطان. |
Yanında olamadığım için beni affedebilecek misin? | Open Subtitles | هلّ بإمكانكِ أن تسامحيني لعدم وجودي معكِ ؟ |
Her gece onu korumak için orada olamadığım için tanrıya beni affetmesi için yalvardım. | Open Subtitles | كل ليلة، أذهب للنوم أدعو الرب أن يسامحني لعدم وجودي بجانب طفلي لحمايته |
Otobüsünüz geldiğinde orada olmadığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر لعدم وجودي فور وصول حافلتكم |
Burada olmadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | -آسفة جداً لعدم وجودي هنـا |
Zamanında yanında olamadığım için çok üzgünüm. Ama şimdi buradayım. Sully! | Open Subtitles | أعتذر لعدم وجودي سابقاً لكني هنا الآن |
Daha erken yanında olamadığım için üzgünüm, evlat. | Open Subtitles | أسف لعدم وجودي بجانبكَ بوقت أسرع من ذلك |
Jesse ve Rose'dan orada olamadığım için özür dile onlarla gece konuşurum, tamam mı? | Open Subtitles | أخبري (جيسي ) و (روز ) بأننى متأسف لعدم وجودي معهم وسأتحدث إليهم حسناً ؟ |
- Gary, bu kaza sürecinde yanında olamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | (غاري), آسف لعدم وجودي معك بمل هذه الأمور. |
John senin için orada olamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | "جون)، آسفة لعدم) وجودي معك" |