Seni o yemeğe götürmesinin bir tek nedeni var..., ve o neden minik Mu Tu'nun sıtma ilacına kavuşabilmesi değil. | Open Subtitles | هنالك سبب واحد فقط لان يأخذها لعشاء كهذا و هو ليس لكي يأخذ موتو الصغير حبوب علاج الملاريا |
Tim, Jason'ın hastanede olması Salı günleri yediğimiz yemeğe katılmayacağın anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | تيم فقط لأن جايسون بالمستشفى لا يعني ذلك أنك لا تستطيع القدوم لعشاء يوم الثلاثاء |
Seni, bekar annemin doğum günü yemeğine çağırıken ne düşünüyordun? | Open Subtitles | مالذي ظننته عندما قمت بدعوتك لعشاء عيد ميلادك لأمي العزباء؟ |
Seni, bekar annemin doğum günü yemeğine çağırırken ne düşünüyordun? | Open Subtitles | مالذي ظننته عندما قمت بدعوتك لعشاء عيد ميلادك لأمي العزباء؟ |
Bu akşam yemek için şu yeni Tay mekanını deneyelim. | Open Subtitles | علي الذهاب بالنسبة لعشاء الليلة، دعينا نتفقد ذلك المطعم التايلندي |
Bir de, erken bir akşam yemeği için müzeden birileriyle buluşmam gerek. | Open Subtitles | أيضا، لا بد لي من تلبية بعض الناس من المتحف لعشاء مبكر. |
Beni 500 dolarlık bir yemeğe götürdün. | Open Subtitles | حسناً، لقد أخذتني للتو لعشاء بقيمة 500 دولار |
O zaman bilmeni isterim ki, yarınki Fransız büyükelçisi için verilen yemeğe birlikte gitmek istedi. | Open Subtitles | ستسعدين عند معرفة بدعوته لي لعشاء السفير الفرنسي ليلة غد |
Yarın çocuklar gidince bebeği Carla'ya bırakıp güzel bir yemeğe çıkalım mı? | Open Subtitles | بالغد عندما يذهب الأولاد لما لا ندع كارلا تهتم بالرضيع ونذهب لعشاء لطيف؟ |
Özür dilerim ama bir yemeğe daha gelmek için sene boyunca iple çektiğim şeyi kaçırmayacağım. | Open Subtitles | آسف , لكني لن أفوّت شيء أتطلع له طوال السنة لعشاء عادي |
Buradan yapılan aramaların çoğu dulları yemeğe davet etme içeriklidir. | Open Subtitles | أغلب الاتصالات هنا تدعوا الأرامل لعشاء طيور صغيرة |
Duş alır, giyinir ve güzel bir akşam yemeğine gideriz. | Open Subtitles | نستحم و نغير ملابسنا و نذهب لعشاء لطيف على حسابي |
Phoebe'nin doğum günü yemeğine geç kaldık bile. | Open Subtitles | نحن بالفعل في وقت متأخر لعشاء عيد ميلاد فيبي. |
her yerde,sabah akşam, ama en sonun da seni buldum tüm bunlardan sonra,akşam yemeğine çıkabilir miyiz ? | Open Subtitles | في كل مكان ، صباحا ومساء ، ولكنني وجدتك أخيرا هل أستطيع أن أدعوك لعشاء ونزهة بعد هذا ؟ |
Jersey'de? Evet. Menajeri onun yapımcısını tanıyor o yüzden hepsi akşam yemeğine geldi. | Open Subtitles | مدير أعمالها يعرف منتجما المحلي فأتوا جميعاً لعشاء كبير |
- Şey... İstemeyerek de olsa, yemek davetinizin geri çevrildiğine kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | لم أقاوم التنصت عليكم أنكم ستذهبون لعشاء |
Kendine güzel bir yemek, iyi bir puro ve kaliteli bir fahişe ikram et. | Open Subtitles | رتب نفسك لعشاء جيد، سيجار جيد أوعاهرة جيدة؟ |
Şimdi dükkana gidip akşam yemeği için bir şeyler almam gerekecek. | Open Subtitles | الآن يجب أن أقوم بالإرسال إلى المتجر لأحضّر مايكفي لعشاء الليلة. |
Babama pazar akşam yemeği için alış verişe yardım etmeye söz verdim. | Open Subtitles | أخبرتّ أبي أنني سأساعده بالتسوق لعشاء يوم الأحد. لما أرسل أبي دعوات رسمية؟ |
Bunlar iyi mi sence? Yani, akşamüstü ve gece yarısı yemeğinde giyilir mi? | Open Subtitles | هل تظن بانه يتماشى انا اعني بالنسبة لعشاء مبكر و اخر متأخر |
Noel yemeğini, sen de mi yoksa_BAR_bende mi yiyeceğiz? | Open Subtitles | لعشاء عيد الميلاد، تريدينه بمنزلكِ أو بمنزلي؟ |
Bruce, Demi, Ashton ve çocukların hep beraber yemekte çekilmiş ev videosu. | Open Subtitles | لعشاء عيد الشكر مع بروس، ديمي آشتون والاطفال |
Zafer yemeğime çok yakınım ve bunu benden alırsan rezil olacağım. | Open Subtitles | أنا قريبة جدا لعشاء إنتصاري وسأكون ملعونة لو أبعدتي هذا عني |
Vay canına! Hasat yemeklerine bayılırım. | Open Subtitles | تبا لذلك , أنا منحاز لعشاء الحصاد |
Richard'larda bu akşamki nişan törenine hazırlanıyor. Mesajın var mı? | Open Subtitles | إنها عند ريتشارد تستعد لعشاء الخطوبة الليلة، هل أوصل لها رسالة ؟ |