Öyle görünüyor ki, ilişkimizin... doğasını yeniden belirlemeliyiz. | Open Subtitles | انة يتضح نحن يجب أن نعيد تعريف الطبيعة لعلاقتنا |
Durumu resmiyete dökmek için taahhütname imzaladık. İlişkimizin sürmekte olan hiçbir soruşturma ile ilgisi yoktur ve departmanımız herhangi bir anlaşmazlıkta sorumlu tutulamaz. | Open Subtitles | كلانا وقّع إقراراً لجعل الأمر رسميّاً، لم يكن لعلاقتنا دخل في أيّ تحقيق جارٍ |
- Bu ilişkimize hiç yakışmıyor. - Hayır, yakışmıyor. | Open Subtitles | ـ هذا لا يبشر بخير لعلاقتنا ـ لا لا يبشر |
Eğer ilişkimize biraz daha muzırlık katmak istiyorsan utanmana gerek yok | Open Subtitles | ليس من الضروري الخجل اذ تريد أضافة بعض البهارات لعلاقتنا |
Aynı çatı altında kalmaya devam edersek ilişkimiz onarılamaz hale gelecek. | Open Subtitles | اخشى انا اذا بقينا تحت سقف واحد قد نسبب اذى غير قابل للاصلاح لعلاقتنا |
İlişkimizi alevlendirmek için gecenin özel olmasını istiyordum. | Open Subtitles | أردت أن تكون هذه الليلة مميزة لإعادة العاطفة لعلاقتنا |
Her ilişkinin sonu geldiği gibi, bizimkinin de geldi. | TED | وكما تنتهي كل العلاقات كان ذلك الحال بالنسبة لعلاقتنا أيضا. |
İlişkimizin işlerimizi etkilemesini istemiyorum. Ya da tam tersi. | Open Subtitles | لا أريد فقط لعلاقتنا أن تؤثّر على عملنا والعكس كذلك |
İlişkimizin işlerimizi etkilemesini istemiyorum. Ya da tam tersi. | Open Subtitles | لا أريد فقط لعلاقتنا أن تؤثّر على عملنا والعكس كذلك |
Sanırım, ilişkimizin paradigmasını değiştirmek istiyorum. | Open Subtitles | أظن أنني أريد أن أستبدل النموذج الحالي لعلاقتنا |
Bazen ilişkimizin sadece bize özel olmasını istiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | الاختباء من الزفاف الكبير هل تعلم، احيانا اريد لعلاقتنا |
Bunlar ilk iki şey olmaya başlayınca yaşanmaya başlayabilecek olan ilişkimizin olumlu sonuçları. | Open Subtitles | هذه هي النتائج الإيجابية لعلاقتنا. التي يمكن أن تبدأ في الحدوث مرة واحدة عند حدوث أول شيئين |
Almanya ve Japonya ile ilişkimize bir bak. | Open Subtitles | أعني، إنظر لعلاقتنا مع ألمانيا أو اليابان |
İlişkimize yeni bir isim koymanı bekliyorum. | Open Subtitles | أنا في أنتظارك لتعطي أسما جديدا لعلاقتنا |
İlişkimize gelince sessiz olan konuşanı yener. | Open Subtitles | أما بالنسبة لعلاقتنا فهي تعتقد بأن الصمت معبر أكثر الكلام |
Burada olsa daha iyi olurdu ama bu, ilişkimiz için daha iyi. | Open Subtitles | ليس جيداً كما لو كان هنا، لكنه بالتأكيد الأفضل لعلاقتنا |
Onu sen getirdin, seni bok parçası, ve bu bizim ilişkimiz açısından hiç iyi olması. | Open Subtitles | أنت من أحضره إلى هنا و هذا ليس جيداً هذا ليس جيد لعلاقتنا |
Aileyi bir araya getirmeye ilişkimizi o başlangıç seviyesine çekmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لنعيد شمل عائلتنا لنرجع لعلاقتنا المميزه مثل قبل في بدايتها |
Önceki ilişkimizi düşününce şu an kendimi çok garip hissediyorum. | Open Subtitles | هذا أمر غريب بالنسبة إلي نظراً لعلاقتنا السابقة |
Aramızdaki ilişkinin değişmesini istemedim anne ama engel olamadım. | Open Subtitles | لم أرد لعلاقتنا أن تتغير يا أمي ولكني لم أتمكن من التوقف |
Eğer gelirsen Bizim için hala umut var demektir, ama eğer gelmezsen... | Open Subtitles | إن قدمت فهذا يعني بأن الفرصة مازالت سانحة لعلاقتنا ...وإن لم تأتِ |
Eğer ilişkimizde bir gerçeklik payı olsaydı, bu aile yemeği büyük bir adım olurdu. | Open Subtitles | إنها فكرة جيدة مقابلة عائلتي فكرة جيدة إن كان لعلاقتنا وجود بعالم ما |
İlişkimizdeki en büyük hatanın evlenmek olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أشعر كأن أسوء شيء قمنا به لعلاقتنا كان أن تزوجنا |