döndüğüme bundan daha az mutlu olamazdım. | Open Subtitles | لمْ يكن بإمكاني إلاّ أن أكون أقلّ سعادة لعودتي. |
Lâkin ben artık Atılgan'a döndüğüme göre ihtiyaç fazlası bir durum olur. | Open Subtitles | لكنك زائد عن الحاجة لعودتي الى المركبة |
Yerime biri geldiğinde geri dönmemin garantisi yok, değil mi? | Open Subtitles | لكن إذا تم إستبدالي هُنا لا يوجد ضمانه لعودتي,صحيح؟ |
Biliyor musun, Beau, döndüğüm için gerçekten mutluyum. | Open Subtitles | هل تعلم يا بــو ، أنا سعيد فقط لعودتي فعلاً سعيد لذلك |
İnan ya da inanma, sadece geri dönme şansımız olduğunu bilirsem giderim. | Open Subtitles | صدق أو لا تصدق، كنت سأذهب لو أنني أعرف أن هناك فرصة جيدة لعودتي |
Ben de... Ancak tek başıma geri dönmek, beni biraz hüzünlendirdi. | Open Subtitles | وأنا أيضاً، و لكني شعر ت ببعض الحزن لعودتي وحيدة |
Buraya gelmemin tek sebebi, ondan özür dilemekti ama hiç şansım olmadı. | Open Subtitles | السبب الوحيد لعودتي بالطائرة كان الإعتذار له ولم أحصل على الفرصة مطلقاً |
Flash'ın hızı kendi zamanıma dönüşün anahtarı. | Open Subtitles | وسرعة البرق هي المفتاح لعودتي إلى زمني. |
Lâkin ben artık Atılgan'a döndüğüme göre ihtiyaç fazlası bir durum olur. | Open Subtitles | - شكرا لك لكنك زائد عن الحاجة لعودتي الى المركبة |
Ben de döndüğüme sevindim. | Open Subtitles | أنا أيضا سعيدة لعودتي. |
döndüğüme memnun değil misin,Baba? | Open Subtitles | أأنتَ مسرورٌ لعودتي أبي؟ |
Evime döndüğüme sevindim. | Open Subtitles | أنا فقط سعيدة لعودتي للمنزل |
Eve dönmemin bir nedeni olsa gerek. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون هناك سبباً لعودتي لبلدي |
Fransa'dan dönmemin bir nedeni de bu. | Open Subtitles | وهذا سبب آخر لعودتي من فرنسا |
Buraya dönmemin tek nedeni sensin! | Open Subtitles | أنت السبب الوحيد لعودتي إلى هنا |
Geri döndüğüm için mutlu ama biraz da gerginim. | Open Subtitles | بالطبع أشعر بإثارة شديدة لعودتي إلى جنوفيا ولكني متوترة بعض الشيء |
Oradan gittiğim için cezalandırıldığımı sanıyordum ama aslında eve döndüğüm için cezalandırıldım. | Open Subtitles | ظننت أنني أُعاقب لمغادرة المنزل، لكن حقاً... كنت أُعاقب لعودتي إليه |
- Seattle Grace Mercy West'e döndüğüm için çok mutluyum ama burada ilerleyemeyeceksem olmaz. | Open Subtitles | أنا سعيدة لعودتي إلى "سياتل غريس مرسي ويست"، لكن ليس أن توقف تقدمي هنا. |
Her ne ise, benim Glee'ye dönme ihtimalimi mahvetti. | Open Subtitles | مهما كانت .. لقد دمرت أي فرصه لعودتي لنادي الغناء |
Ölümden dönme konusunda heyecanlanmam zor. | Open Subtitles | من الصعب أن أتحمّس لعودتي من عالم الموتى |
Geri dönmek gerçekten çok güzel hissettirdi. Aslında, sizden birine aşık oldum. | Open Subtitles | أشعر بالسعادة لعودتي, لأنني في الحقيقة أحب كل فرد منكم |
Tekrar sınıfa dönmek beni iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | أشعر بشعور طيب لعودتي للتدريس مجدداً |
Ama unutma buraya geri gelmemin tek nedeni olası bir savaşı önlemekti. | Open Subtitles | فلنتذكّر جيداً، السبب الوحيد لعودتي إلى هنا هو لمنع الحرب. |
Küçüklüğünden beri eve gelmemin en sevdiğim yanı budur. | Open Subtitles | أتعرفين، منذ كنتِ صغيرة، كان هذا افضل جزء لعودتي للمنزل لماذا؟ |
Flash'ın hızı kendi zamanıma dönüşün anahtarı. | Open Subtitles | وسرعة (البرق) هي المفتاح لعودتي إلى وقتي. |