Uzun zamandır ilk kez, bir Sevgililer Günü yemeğini iple çekiyorum. | Open Subtitles | أشعر كأنّني ولأوّل مرّة منذ وقت طويل، أتطلّع لعيد الحب هذا |
Kendime, Sevgililer Günü için izin istedim. Ama kimseye kıyak geçme havamda değilim. | Open Subtitles | نفسي،لقد طلبت من نفسي إجازة لعيد الحب لكنني لم أكن في مزاج لتفاهاتي |
Belki beraber yaparız diye düşündüm, Sevgililer Günü hediyesi gibi. | Open Subtitles | ظننت ان بإمكاننا فعل هذا معاً كأنها هدية لعيد الحب |
Senin şansına erkek arkadaşının Sevgililer Günü için rezervasyonu var. | Open Subtitles | ولحظك السعيد ,صديقك الحميم حصل على على حجز لعيد الحب |
Eğer önemli olmasaydı buraya gelmezdim. Sarah'ya sevgililer gününde ona özel birşey yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | لم أكن لآتي هنا لو لم تكن حالة طارئة لقد أخبرت سارة بأنني سأعد لها شيئا خاصا لعيد الحب |
Özel Sevgililer Günü indirime giren lastiklerimize göz atın. | Open Subtitles | تذكروا عرضنا لعيد الحب ضبط زوايا وإتزان مجاني |
Güya benim de Sevgililer Günü partim olacaktı. | Open Subtitles | وهذه كانت من المفترض أن تكون حفلة لعيد الحب |
Yani Sevgililer Günü için Lindsay dede alıyorsun. | Open Subtitles | ذلك لعيد الحب الذي تحصل عليه ليندساي الجد. نعم. |
Ben geç kızken çok az kart alırdık, bir demet çiçek Sevgililer Günü için yeterliydi. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة ,لم يكن هنالك حاجة للبطاقات باقة أزهار كانت تعتبر كافية لعيد الحب |
yani, açikçasi, ben kimsenin Sevgililer Günü için ideal esi degilim. | Open Subtitles | أعني، من الواضح أني لا أعني شيء للجميع لعيد الحب |
Hiç Sevgililer Günü kartı almamış olabilirim ama bu demek değildir ki hiç göndermedim. | Open Subtitles | قد لا أكون تلقيت أي بطاقات لعيد الحب و لكن لا يعني ذلك أنني لم أرسل شيئا |
Evet, ama benim de Sevgililer Günü planım için senin kadar az zamanım var. | Open Subtitles | و موعدك المحدد لعيد الحب هو نفسه الموعد المحدد لي |
İlk "İkon" kızımızın Sevgililer Günü planların olması gerektiği gibi özel biri olması gerekiyor. | Open Subtitles | الفتاة المشهورة التي سنفتتح بها ,يجب ان تكون مميزة ومخططاتها المميزة أيضاً لعيد الحب |
Yalnızlık. Sevgililer Günü'nün yaklaşmasıyla ortayan çıkan bir vesvese. | Open Subtitles | الوحدة ، خيال الرؤية المنكسرة للإقتراب السريع لعيد الحب |
Sevgililer Günü kartı alamayınca, | Open Subtitles | الامر فقط انه عندما لم تحظى بهدية لعيد الحب |
Tamam, bu Sevgililer Günü evciliğini oynayacağım ama pantolonumu indirmiyorum haberin olsun. | Open Subtitles | اسمعي سأسايرك بازياء المخدع لعيد الحب لكني لن اطلق اسهما |
Sevgililer Günü için büyük planları olan sadece biz değildik. | Open Subtitles | راين و أنا لم نكن الوحيدين مع خطط كبيرة لعيد الحب |
Baba, biliyorum muhtemelen Sevgililer Günü'nde ne yapacağımı merak ediyorsundur. | Open Subtitles | يا أبي، وأنا أعلم أنك ربما يتساءل ما أقوم به لعيد الحب. |
Ben senden, kız arkadaşım için bir Sevgililer Günü hediyesi bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | ما احتاجك اليك لتفعليه هو ان تعثرى على هدية لعيد الحب من اجل صديقتى |
Seni seviyorum Ostrich." Gördün mü şimdi bunu kendi Sevgililer Günü ağacımda sergileyebilirim! | Open Subtitles | أرأيت, الآن يمكنني عرضها هنا على شجرتي لعيد الحب |
Kadınlar sevgililer gününde çok fazla beklenti içinde oluyorlar değil mi? | Open Subtitles | حسناً, النساء لديها توقٌّعات كبيرة جداً لعيد الحب, صحيح؟ |