Yaşamlarını halka açık yaşama seçimi yapmış yepyeni bir nesil insanların seslerini yayınlayan bloglar ve sosyal ağlarla apaçık ortada. | TED | إنها الشفافية مع المدونات والشبكات الاجتماعية تبث شائعات جيل جديد كامل من الناس الذين لديهم الخيار لعيش حياتهم على الملأ. |
Annen ve babanın senin için istediği o güzel hayatı yaşama şansın var. | Open Subtitles | لديك الفرصة لعيش حياة مباركة، الحياة التي أرادها والديك لك |
Fakat bizim için artık çok geçti, ve yaşamak için yeterince yer yoktu. | Open Subtitles | لكن بالنسبة الينا , انه قد تاخر الوقت و هناك مساحة صغيرة جدا لعيش بها |
Yaşadığı hayatı yaşamak için çok mutluymuş gibi. | Open Subtitles | مثل، وكأنه كان فقط سعيداً جدا لعيش الحياة التي كان يعيشها |
böylece sende özgür ol, yaşamak istediğin hayatı yaşa, artık piyon olarak değil, sevdiklerinle, özgürce bu dünyada yaşa. | Open Subtitles | و ستكون حراً لعيش الحياة التي تريدها و ليس مجرد حجر في لعبته |
O zaman git Afganistan'da yaşa, sakalın uygun amına koyayım. | Open Subtitles | -اذا اذهب لعيش في افغانستان لديك لحية لعينة للعيش هناك |
Vereceğiniz bu yemin gerçeği sadece gerçeği... Hâlâ bir rüyam var. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu. | Open Subtitles | يقول الحقيقة ولا شيء غير الحقيقة لن يفرق بين أي أحد لعيش الحلم الامريكي |
Vereceğiniz bu yemin gerçeği sadece gerçeği... Hâlâ bir rüyam var. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu. | Open Subtitles | يقول الحقيقة ولا شيء غير الحقيقة لن يفرق بين أي أحد لعيش الحلم الامريكي |
Hayal kırıklığına uğradım çünkü bana çok eğlenceli gelmişti. Daha tehlikeli yaşama kararım zorlu başladı. | Open Subtitles | أشعر بخيبة أمل، لأنه بالنسبة لي، بدت ممتعة. قراري لعيش حياة أكثر خطورة |
Hiçbir şekilde Kralın gereksiz iznine ihtiyacımız yok, ihtiyacımız olan tek şey istediğimiz şekilde yaşama özgürlüğü ve bu özgürlüğün bizden alınamayacağının garantisi! | Open Subtitles | إنّا بكلّ تأكيد لا نحتاج إلى إذن الملك إنّا حتاج إلى الحرية لعيش حياتنا كما نره مناسبة والثقة بإن الحرية لا يُمكن أن تُأخذ |
Sana ve kardeşine normal hayatlar yaşama fırsatı sunuyorum. | Open Subtitles | أعطيك وأختك فرصة لعيش حياتين طبيعيتين. |
Farklı bir şey yaşama şansını elde ettik. | Open Subtitles | لدينا فرصة لعيش حياة مختلفة |
Aynı senin de o iştihamla günlerini yaşamak için bu işe gönüllü olman gibi. | Open Subtitles | وكأن تطوعك لتنظيم المسابقة ليس محاولة تعيسة لعيش أيتام مجدك ثانيةً. |
Benim görüşüm erkeklerin, kadınların belirlediği çok şeye ihtiyacı var, yaşamak istiyorum dedikleri hayatı yaşamak için, yaşamak istediğimizi söylediğimiz hayatı yaşamak için. | TED | وفي رأيي، الرجال في حاجة إلى الأشياء التي حددتها النساء ويحتاجونها لعيش الحياة التي يردونها لكي نعيش الحياة التي نريد أن نعيشها. |
Hayatı yaşamak için kitaba ihtiyacım yok. | Open Subtitles | حسنا. آنا ليس بحاجة إلى كتاب لعيش حياة. |
Hayır, hayatını yaşamak için. Neredeyse dört ay oldu. | Open Subtitles | كلا، بل لعيش حياتك لقد مرت أربعة أشهر |
Yok, Yok. Hayatını yaşa. Hey, bebeğim , sorun yok. | Open Subtitles | نعم , اذهب لعيش حياتك لا بأس يا صديقي |
Gibbs ona, bırak bu işleri git hayatını yaşa, diyecekti. | Open Subtitles | ...غيبز) يجب أن يخبره بأن) يمضي في طريقه يذهب لعيش حياته الخاصة |