Eğer istersen biraz daha kalabilirim. Belki seni rahatsız edemezler. | Open Subtitles | لو أردتِ، أستطيع البقاء لفترة أطول قليلا ربما لن يزعجوك |
Bu durum biraz daha devam ederse, toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalabilirim. | Open Subtitles | إن استمرّ الأمر لفترة أطول قد أضطّر إلى استعمال وسيلة نقل عامة مجدداً |
Eğer onu daha fazla tutmak isteyen olursa gözlerini oyarım. | Open Subtitles | ان حاول احدهم ان يبقيه هنا لفترة أطول فسأستأصل عينيك |
Eğer onu daha fazla tutmak isteyen olursa gözlerini oyarım. | Open Subtitles | ان حاول احدهم ان يبقيه هنا لفترة أطول فسأستأصل عينيك |
Ama şunu bilmiyor olabilirsiniz oyun oynayan ayılar daha uzun süre hayatta kalabilir. | TED | لكن ما قد لا تعلمونه ، أن الدببة التي تلعب أكثر تعيش لفترة أطول. |
Ama lütfen bir süre daha sesini çıkarma, olur mu? | Open Subtitles | ولكن من فضلك، فقط يكون باردا لفترة أطول قليلا، حسنا؟ |
Burada biraz daha kalması için kendisini ikna etmeliyiz, değil mi hanımlar? | Open Subtitles | يجب أن نقنعه بالبقاء لفترة أطول قليلاً أليس كذلك يا سيداتي ؟ |
Olamaz! Bırak da bu paslı teneke kutuda biraz daha kalayım. | Open Subtitles | لا ، اسمحي لي بالبقاء في تلك الصفيحة الصدئة لفترة أطول |
Yakınındaki insanın, seninle biraz daha vakit geçirmek için kendisini üç yıl boyunca zehirle doldurmasını izlemek, sizinle kalıyor. | TED | لأنك عندما تشاهد من يُهمك يملأ نفسه بالسم لمدة ثلاث سنوات، ليتمكن من البقاء معك لفترة أطول بقليل، ذلك يبقى معك، |
Burada kendi başımıza biraz daha balayımızı yaşayalım. | Open Subtitles | دعينا ننعم بشهر عسلنا وحدنا لفترة أطول معا |
Umarım bu sefer biraz daha uzun kalabilirsin. | Open Subtitles | ومع ذلك، آمل أن تكونوا معنا لفترة أطول قليلا هذه المرة. |
Aynı şeyin bize de olmasını istemiyorum. - daha fazla bekleyemeyiz. | Open Subtitles | لا أريد أن أخسر هذا القارب لا يمكننا الإنتظار لفترة أطول |
Ama yarın yola çıkmam gerek. Zaten planladığımdan daha fazla kaldım. | Open Subtitles | لكنْ عليّ إكمال رحلتي غداً وقد مكثتُ لفترة أطول ممّا خططّت |
Bu kardeşinin içinde senin istediğinden daha fazla kalmam demek, ikimizin de istediğinden. | Open Subtitles | مما يعني أنني سأظل بداخل شقيقك لفترة أطول مما تريد أو يريدها كلانا |
Ama yarın yola çıkmam gerek. Zaten planladığımdan daha fazla kaldım. | Open Subtitles | لكنْ عليّ إكمال رحلتي غداً وقد مكثتُ لفترة أطول ممّا خططّت |
Ve bebeklerimiz ve çocuklarımız diğer türlerin bebeklerinden çok daha uzun süre bize bağımlılar. | TED | وصغارنا وأبناؤنا يعتمدون علينا لفترة أطول بكثير من أي نوع آخر. |
Etrafta daha çok beslenen balık olduğunda balıklar daha uzun süre kaldılar daha çok yosun yediler. | TED | وبقيت الأسماك لفترة أطول وأكلت المزيد من الطحالب عندما كانت محاطة بالمزيد من الأسماك التغذية. |
Hapishanede senden daha uzun süre kalacağım. | Open Subtitles | أنا سأنتهي بالعيش في السجن لفترة أطول منك |
Sonuçta bir süre daha hayatta kalmaları gerekiyor değil mi? | Open Subtitles | علينا إبقائهم على قيد الحياة لفترة أطول قليلا، أليس كذلك؟ |
Siz mektepliler olay mahallini bozmasaydınız onu içeride daha çok tutardım. | Open Subtitles | حسناً، إن لم يفسد رجالك موقع الجريمة لأستطعت حبسهم لفترة أطول |
Korkarım, üç aydan çok daha uzun süredir, Yanılsama içindeyim. | Open Subtitles | أخشى أني كنت مضللاً لفترة أطول كثيراً من 3 أشهر |
Kalan birkaç yılından daha uzun sürecek bir şey. | Open Subtitles | شيء سيدوم لفترة أطول من الأعوام القليلة المتبقية لديكِ |
Ailelerinizin sizi özlediğini ve yorulduğunuzu biliyorum ama birazcık daha dişinizi sıkmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | اعلم انكم تعبتم وتفتقدون عائلاتكم... ...ولكني سأطلب منكم ان تبقوا هنا لفترة أطول |
Ne kadar uzun süre saygılı olursan dilin o kadar uzun süre yerinde kalır. | Open Subtitles | كلما حافظت على اللياقة والاحترام كلما ستحتفظ بلسانك لفترة أطول |
Bu işi benden çok daha uzun zamandır yapıyorsun. | Open Subtitles | لأنه لديه عالم من الخبرة حسناً ، أنت تفعل هذا لفترة أطول مني |
Birbiriniz için bulabildiğiniz en kötü kıyafetleri seçin ve daha uzun süre giyebilen kazansın. | Open Subtitles | لمَ لا تنتقيان لبعضكما أسوأ زيّ، و من يرتديه لفترة أطول يربح؟ |