Ari ve Uzi'yle birlikte Bir süre için benimle kalacak. | Open Subtitles | هو و آري و أوزي سيبقون سيبقون معي لفترة بسيطة |
Hatırlamak güzeldi kısa Bir süre için bile olsa. | Open Subtitles | شعرنا بالارتياح لتلك الذكريات ولو انها كانت لفترة بسيطة |
Bu konuda sana Bir süre kin gütmüş olabilirim. | Open Subtitles | و أعلم أنني حملة ضغينة للموضوع لفترة بسيطة |
Bir hastam var ve kaldığı yer güvenli değil bu yüzden onu buraya getireceğim, bir süreliğine. | Open Subtitles | لدي مريض جديد ، و مركز الرعاية ليس آمناً لذا سأجلبه إلى هنا لفترة بسيطة |
Tüm saygımla söylüyorum ki, Younggu'yu buradan bir süreliğine göndermek akıllıca olacaktır. | Open Subtitles | أعتقد انه من الحكمة لنرسل يونجو بعيدا لفترة بسيطة |
Bence bu olayı bir süreliğine unut. O evin yanına gidersen, babası seni siker. | Open Subtitles | ,حسنا, أعتقد أنك بحاجة لأن تنساها لفترة بسيطة إذهب بالقرب من بيتها, و سيمزقك أبيها إربا |
Eğer Lisa'dan Bir süre uzak durursan, senin için olayı bir araştırabilirim. | Open Subtitles | إذا ابتعدت عن ليزا لفترة بسيطة فسأتحرى الأمر لك |
Bunu kısa Bir süre için ertelesek nasıl olur? | Open Subtitles | .. آسفه حضرة القاضي، هل من الممكن إذا أجلت القضية لفترة بسيطة ؟ |
Bir süre kendini sorgulayacak, ama iyi olacaktır. | Open Subtitles | سيكون غير قادر على التخمين لفترة بسيطة, لكنه سيكون بخير. |
Ama Alicia nın teyzesine göre onlar katliamdan sonra çok kısa Bir süre berabermişler katliamdan sonra çok kısa Bir süre berabermişler... büyüdüklerinde ayrı yollara gitmişler | Open Subtitles | لكن كما تقول خالتها لقد بقوا على تواصل لفترة بسيطة بعد المجزرة وفيما يكبرون كل منهم ذهب في طريقه |
Kısa Bir süre. | Open Subtitles | فقط لفترة بسيطة. |
Kısa Bir süre. | Open Subtitles | فقط لفترة بسيطة. |
Ben Bir süre daha yatmayacağım. | Open Subtitles | سأبقى مستيقظا لفترة بسيطة |
bir süreliğine çocuğu götürse bile geri getirir. | Open Subtitles | أنا أقصد أنها حتى إذا أخذته لفترة بسيطة سوف تعود |
Senin eşyalarının bazılarını toplayacağız. bir süreliğine senin daireye gidiyoruz. | Open Subtitles | لذا سنحزم بعض أغراضكَ، ونذهب إلى منزلكَ لفترة بسيطة. |
Onun planıydı. Bilirsiniz, meclislerde böyle söylemek zorundayım -- Onun planıydı beni kısa bir süreliğine koruma altına vermek, henüz o okuyorken. Ama sosyal hizmet görevlisinin, farklı bir planı vardı. | TED | كانت خطتها. تعرفون لابد ان اقول هذا في المنازل كانت خطتها أن أكون في الرعاية لفترة بسيطة في حين تدرس، ولكن الراعية الاجتماعية، كان لديها خطة مختلفة |
Kısa bir süreliğine, tamam mı? | Open Subtitles | لفترة بسيطة فقط، اتفقنا؟ |
En azından bir süreliğine. | Open Subtitles | .لفترة بسيطة , على الأقل |
En azından bir süreliğine. | Open Subtitles | عالأقل لفترة بسيطة |
bir süreliğine anneni ödünç alacağız. | Open Subtitles | -سنستعير منك أمك لفترة بسيطة |