kısa bir süre için de Amber'in birlikte gittiği adamla aynı odadaydı. | Open Subtitles | ما يبدو رأت العنبر عطلة نهاية الأسبوع مغادرتها، وكان لفترة وجيزة في غرفة مع الرجل الذي غادر مع. |
Bunun en rahatsız edici kısmı ise kafamdaki bilgileri kontrol edemiyorum, kısa bir süre için olsa bile. | Open Subtitles | ..الأمر الذي يحبطني حقاً هو أنني لا أستطيع أن أسيطر على ما أتذكره، حتى لفترة وجيزة |
Ahlakçılar, haklı zamanlarını çok fazla bu oyunla harcamamaları için uyardılar hatta kısa Bir süreliğine, oyun Fransa'da yasaklandı, | TED | حذر الفاضلون من التكريس الكثير من الوقت لهم، مع لعبة الشطرنج حتى أصبحت محظورة في فرنسا لفترة وجيزة. |
Bence... Bir süreliğine... ilişkimize ara vermeliyiz. | Open Subtitles | أظن أنّ علينا أخد استراحة لبعض الوقت مساحة لفترة وجيزة نكون أصدقاء |
Şimdi bu bilgisayardan gelen sesi açabilirsek, akıllı hayvanlarla video konferansı düzenliyoruz. Her birine zaman ayıracağız ve sadece Kısaca onları tanıtacağız. | TED | إن أمكننا أن نسمع صوت هذا الحاسوب، لدينا اتصال مرئي مع حيونات ذكية، وسنتواصل مع كل واحد منهم لفترة وجيزة للتعريف عليهم. |
Çan sesini duydular ama çok kısa süreliğine karşılık verdiler. | Open Subtitles | قليل من سحرة الدم سمعوا النداء لكن فقط لفترة وجيزة |
30lu yaşlarında kısa süreli evliliği var. Eski karısı Tacoma'da yaşıyor. | Open Subtitles | تزوج لفترة وجيزة فى سن الثلاثين زوجته السابقة تعيش فى تاكوما. |
Evet, kısa bir süre için. Poirot, gözlemcilik yapacak. | Open Subtitles | نعم ، فقط لفترة وجيزة بوارو هنا للملاحظة |
Adam kısa bir süre ortadan kayboldu ve döndüğünde çöp torbası giyinmişti. | Open Subtitles | إختفى لفترة وجيزة وعندما عاد، كان يرتدي أكياس قمامة. |
İkinci Körfez Savaşı'nda kısa bir süre görev yapmış. Yağmacılıktan ordudan atılmış. | Open Subtitles | خدم لفترة وجيزة في حرب الخليج الثانية قبل أن |
kısa bir süre burada yaşamış bir çocuk olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك طفل عاش هنا لفترة وجيزة |
Bir süreliğine, kısa bir süre onu takip ettirmiştim. | Open Subtitles | جعلت شخص ما يراقبه لفترة وجيزة ، فترة قصيرة |
Bu benim son seansım en azından Bir süreliğine. | Open Subtitles | ستكون هذه آخر مرة لي لفترة وجيزة على العموم |
Bence, seni buraya göndermesinin sebebi kısa Bir süreliğine de olsa seni bir şeyden korumak içindi. | Open Subtitles | أعتقد أن سبب أرسالها لك إلى هنا لكي تحميك من شيء ما على الأقل لفترة وجيزة |
Gençliğinde bunu düşünmüş ama çok kısa Bir süreliğine. | Open Subtitles | فكّر في ذلك فعلاً لمّا كان يافعًا ولكن لفترة وجيزة جدًّا |
Kısaca her talibin elini tutar, ancak yardımsız dengeyi kurar, nefes kesici bir fiziksel güç ve beceri görüntüsüdür. | TED | تأخذ يد كل خاطب لفترة وجيزة وتعود لتوازنها من غير مساعدة. عرض مذهل من القوة البدنية والمهارة. |
Hatırladığım kadarıyla bir kez Kısaca konuşmuştuk ve... | Open Subtitles | على ما أذكر ، تحدثنا مرة واحدة لفترة وجيزة فقط |
Kısaca, tüm güneş sistemindeki en büyük nesne idi. | Open Subtitles | كان لفترة وجيزة أضخم شئ في النظام الشمسي بأكمله |
1994'de Rwanda'daki soykırımın haberini yapmak için kısa süreliğine Saraybosna'dan ayrıldım. | TED | في عام 1994 ، غادرت سرايفو لفترة وجيزة لتغطية الإبادة الجماعية التي حدثث في رواندا. |
Efendim, savunma Komisyon'dan biraz merhamet göstermesini ve bir anneye kısa süreli de olsa kızını görmesine izin vermesini talep ediyor. | Open Subtitles | سيدي، الدفاع يطلب من اللجنة أن تظهر بعض الشفقة وتسمح لأم أن ترى إبنتها لفترة وجيزة فقط. |
Bir süredir yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. | Open Subtitles | بعض الأشياء لم تكن فى وضعها الصحيح بالنسبة لنا لفترة وجيزة |
Beyin de böyledir. Elektromanyetik alanı ölümden hemen sonra kısa süre de olsa yüklü kalır. | Open Subtitles | الدماغ هكذا, إنهُ حقل مغناطيسي يبقى مشحون لفترة وجيزة فقط حتى بعد الموت. |