İkinci bir şansa ihtiyacı var. karımın böyle bir şansı hiç olmadı. | Open Subtitles | هو يحتاج لفرصة ثانية التي لم تحصل عليها زوجتي أبداً |
Bölük bize, düşmana karşı harekete geçme şansı sağlayabilir. | Open Subtitles | ان الجمهرة الثانية ستكون متأهبة لفرصة الاخذ بعدوها |
Özür dileme fırsatı bulamadığı için üzülmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تشعر بالأسى أنه لم يصل لفرصة الاعتذار |
Senin de işini seviyor olman hoşuma gidiyor ve bu inanılmaz iş fırsatı için senin adına çok mutluyum, gerçekten. | Open Subtitles | أحب بأنك تحب عملك وأنا متحسمة جداً لفرصة العمل هذه من أجلك أنا كذلك حقاً |
Değdi ama değil mi, gerçek mutluluğa bir şans için? | Open Subtitles | لكن كان الامر يستحق ذلك أليس كذلك لفرصة للسعادة الحقيقية؟ |
Ben yedi senedir böyle bir fırsat bekliyordum amasen4buçukdakikadaha Turta için bekleyemiyorsun. | Open Subtitles | انتظرت 7 سنين لفرصة كهذه ولا يمكنك انتظار 4 دقائق ونصف لفطيرة؟ |
11 sürücü, üç gün boyunca dünyanın en tehlikeli arazilerinden birinde büyük ödülü kazanma şansı elde etmek için yarışacaklar. | Open Subtitles | أحدا عشر متسابق سيتنافسون على مدار ثلاثة أيام مُرهقة عبرَ إحدَ أكثر التضاريس خطورةً على الأرض لفرصة الفوز بالجائزة النهائية |
Geçen sefer annem konusunda bir bağ kurma şansı bulmamıza sevindim, ama aynı zamanda işimi de yapmalıyım. | Open Subtitles | أنا سعيدة على حصولنا لفرصة تكريم والدتي معا هذا الصباح ولكن لدي عمل أقوم به أيضا |
Günahlarımı telafi etmem için bana bu şansı verdi. | Open Subtitles | لقد أرسل لي هذه ا لفرصة للتكفير عن ذنوبي |
Yedi yıldır bu fırsatı bekliyordu. Bırak, bildiğini yapsın. | Open Subtitles | -لقد إنتظر سبع سنوات لفرصة ثانية دعيه يحصل عليها |
Yedi yıldır bu fırsatı bekliyordu. Bırak, bildiğini yapsın. | Open Subtitles | -لقد إنتظر سبع سنوات لفرصة ثانية دعيه يحصل عليها |
Büyük fırsatı kaçırmış yani, değil mi? | Open Subtitles | إن تلك لفرصة ضائعة, أليست كذلك؟ |
Yani kötü bir film çevirseydik, ikinci bir şans isterdik, değil mi? | Open Subtitles | أعني ، كنّا لنحتاج لفرصة أخرى لو قمنا ببطولة فيلم سيء ، صحيح ؟ |
Tüm bu adamlar size üzerinde güçlerini imzalamak alın, ve sonra tüm aptal cadı öldürmek için biraz şans için hayatlarını riske? | Open Subtitles | إجعل كل هؤلاء الشبان أن يعطوك قواهم و بعدها أخاطر بحياتهم فقط لفرصة قتل ساحرة غبية ؟ |
Çoktan ikinci şans istediğimi biliyorum. Belki de ikinci ya da üçüncüdür? | Open Subtitles | وأعرف بأني طلبت سابقاً لفرصة ثانية ربما تكون هذه المرة الثاثة أو الرابعة |
Yeniden arayacağım. Başka bir şansa ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأتصل بها ثانيةً أريد أن أدعوها للخروج، أحتاج لفرصة أخرى |
İkinci bir şansa ihtiyacı vardı ve Crush bunu ona vermeye karar verdi. | Open Subtitles | يحتاج لفرصة لكي يثبت أن الرهان عليه لم يكن خاطئا |
Hiçbir şey, hatta izlenim bile şansa bırakılmazdı. | Open Subtitles | كأنه لم يكن موجوداً, ولا حتى بصمة إصبع كانت تُترك لفرصة العثور عليها |
Her yeni bir fırsat yeri yaptığımızda, platformun yenilerini oluşturmasına imkân tanıyoruz. | TED | وفي كل مرة نصنع مكان لفرصة جديدة، نحن نتيح منصة لفعل أشياء جديدة. |
O gece Dandridge'teydiniz fırsat bekliyordunuz. | Open Subtitles | لقد كنت في داندريدج في تلك الليلة، مجرد الانتظار لفرصة الخاص. |
Böyle bir işe en başından katılmak çok harika bir fırsat efendim. | Open Subtitles | ...بالحصول عليها من الطابق السفلي، شيءٌ كهذا إنها لفرصة رائعة يا سيّدي |
İsminiz geçince, sizinle çalışma fırsatına balıklama atladım. | Open Subtitles | لقد تحمست حين ذكر اسمك لفرصة العمل معك فأنا معجب كبير بك |