Kartvizitler bastırdı ve Le Mans takımına dağıttı. | Open Subtitles | ما فعله في الواقع كان لديه بعض بطاقات العمل طباعة، وكان توزيعها لفريقه لومان. |
takımına bir kez olsun ev yapımı muzlu ekmek getirmemişken onu korkutmaya daha mı çok önem veriyorlar? | Open Subtitles | لم يسبق أن أحضر لفريقه كعك الموز منزلي الصنع، ورغم هذا شعروا بالاهتمام الكافي لإرهابه؟ |
Çünkü ben bir liderim ve lider bir kaptan takımına sadık olmalı. | Open Subtitles | لأني قائد، والقائد وفيّ لفريقه. |
Ve tabii ayrıca Koç Taylor ve ekibine de hoş geldiniz demek istiyoruz. | Open Subtitles | وبالطبع نريد تقديم ترحيب خاص للمدرب تايلور و لفريقه التدريبي |
Bir adamın kolunu, diğerinin burnunu kırıp kaçmaya çalıştı, ve sakinleşmesi sağlandıktan sonra, kendi ekibine yöneltildi. | Open Subtitles | وحاول الفرار وعلى وشك أن يصبح مقيداً كسر ذراع رجل وخشم الآخر ووجد طريق عودته لفريقه |
İsmail seni asla takımına almaz. | Open Subtitles | اسماعيل لن يضمك لفريقه |
- takımına kimi alacakmış? | Open Subtitles | إذن من سيضم لفريقه ؟ |
Yarın ölecek olsam, kestirmeden kazanılmış bir para için takımına arkasını dönen biri mi olarak mı yoksa okulunda kalıp Mustangs'ın bir zaferine daha liderlik eden biri olarak mı ölmeliyim? | Open Subtitles | لو كنت سأموت الغدّ , لما وددتُ أن أكون ذلك الرجل الذى أدرا ظهرهِ لفريقه ، لمجرد بعض المال. أو ذلك الفتى الذى ظل وفيّاً وقاد فريق "الأحصنة البرّية" إلى نصــر جديد؟ |
O Spencer ı savaş ekibine katılmaya davet etti. Sonra onu hekledi ve herşeyini aldı. | Open Subtitles | و قدم دعوة لسبنسر للأنظمام لفريقه على أرض المعركة ثم قام بأختراقه و أستولى على كل شئ |
Ancak ünlü mühendis Charles Draper'ın insanlığın Ay'a gönderilmesinde yardım aradığını duyduğunda hemen ekibine katıldı. | TED | ولكنّها عندما سمعت أن المهندس المشهور تشارلز درابر يبحث عن مساعدة لإرسال البشر إلى القمر، قامت على الفور بالانضمام لفريقه. |