Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum ama onu kurtarmak için her şeyi yapmaya hazırdım. | Open Subtitles | لم أكن أعرف من الذي سأواجهه لكنني كنت مستعدا لفعل ما هو ضروري لأنقاذها |
Buraya, sizin yapmamdan korktuğunuz şeyi yapmaya geldim. | Open Subtitles | جئت الى هنا لفعل ما كنت خائفا منه رئيس تشا |
Yapmak zorunda olduğumuz şeyi yapmak için her şeyi feda etmeliyiz. | Open Subtitles | لفعل ما نفعله عليك ان تكون مستعدا للتخلي عن كل شيء |
Belli ki yaptığım şeyi yapmak için gerekli şeylere sahip değilsin. | Open Subtitles | من الواضح أنّه ليس لديك ما يلزم لفعل ما أفعله. |
Yapmak istediği şeyleri yapmak için bundan biraz daha etkili yöntemleri vardır. | TED | إن لديه طرق أكثر قوة عن ذلك لفعل ما يريد أن يفعل. |
Çünkü insanlara bir kere istedikleri şeyi yapma izni verdiğiniz zaman onlar da tam o izin verilen şeyi yapacaklardır. | Open Subtitles | لأنك حالما تمنح الناس الحرية لفعل ما يحلو لهم... كما فعل الرب في جنة عدن، سيفعلون ذلك تماما |
Benmerkezli, aldatıcı, istediğini almak için herşeyi yapabilecek cinsten birisin. | Open Subtitles | أنانية، منحرفة، مستعدة لفعل ما يتطلبه الأمر للحصول على ما تريدينه |
Ben ölümle yüzleştim, ve şimdi haftalar önce yapmam gereken şeyi yapacak cesaretim var. | Open Subtitles | لقد واجهت الموت و تتملكني الشجاعة الآن لفعل ما كان علي فعله منذ أسابيع |
Çünkü ölümünden sonra, belki bir süre ağlayacaksın ama daha sonra sevdiğin şeyi yapmaya devam edeceksin. | Open Subtitles | لأنه بعد موته تبكي لفترة و من ثم تعود لفعل ما تحب |
Senin aksine, onlar bu işin hâlledilmesi için gereken her şeyi yapmaya hazırdı. | Open Subtitles | على عكسكم , أنهم كانوا مستعدين لفعل ما كان يتطلب لأنجاز المهمة |
Yapmam gereken şeyi yapmaya geldim ve yapana kadar da gitmeyeceğim. | Open Subtitles | جئت لفعل ما علّي فعله ولستُ راحلًا حتى أفعله |
Her gün kalk evden çık ve yaptığın şeyi yapmaya git. | Open Subtitles | أن تستيقظ كلّ يوم وتغادر وتذهب... لفعل ما تفعل |
Herkes ikinci bir şansı hak eder, ama sadece birkaçı onu kazanmak için her şeyi yapmaya istekli olur. | Open Subtitles | الجميع يستحقون فرصة ثانية، "لكن القليلون مستعدون لفعل ما هو لازم للحصول عليها." |
Şarkı söylemeyi kes ve iyi olduğun şeyi yapmaya gel. | Open Subtitles | توقف عن الغناء وتعال لفعل ما تجيده |
Koşullandığım şeyi yapmak için, onunki karşılığında hayat kurtarmak için kullandım onu. | Open Subtitles | أنا استعملته لفعل ما انا منقاد لفعله لإنقاذ الناس على حسابه |
Bu durumda her küçük topluluğun yapacağı şeyi yapmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | سنضطر لفعل ما يفعله أى مجتمع صغير ومنعزل |
Onun için yaptığın şeyi yapmak zorunda değildin demek istedim. | Open Subtitles | أقصد أنّك لم تضطرّي لفعل ما فعلتِه لأجله. |
İyi bir arkadaş olmadığımı düşündüğünü biliyorum, ama bunu yapmak için nedenlerim var.. | Open Subtitles | اعلم انكي تضنين انني لست صديقة جيدة لكن لدي اسباب لفعل ما أفعل |
Kate siyasi görüşlerimiz değişebilir ama doğru olduğuna inandığımız şeyi yapma ihtiyacımız asla değişmez. | Open Subtitles | (كيت) فكرنا السياسي يمكن أن يتغيّر ولكن حاجتنا لفعل ما نؤمن بأنه الصواب |
Bu adamların neyi isterlerse onu yapabilecek güçleri var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن أولئك الناس يتمتعون بالسلطة لفعل ما يحلو لهم. |
- Elinde istediğin şeyi yapacak kadar belge var. | Open Subtitles | إذا فقد انتهينا. لديكِ ما يكفي هناك لفعل ما تريد. |
Seni seviyorum ama yapman gerekeni yaptığın için alkış bekleme. | Open Subtitles | لكنك لا تحصد نقاطاً إضافية لفعل ما هو واجب ببساطة، |