Daha iyi bir iş bulamayacak, sonunda bu işi kaybettiği için Onüç'ü suçlayacağı anlamına gelir sonunda da Onüç kendini suçlayacak. | Open Subtitles | فهو لن يحظى بوظيفةٍ أفضل مما سيفضي به في النّهايةِ إلى استيائه منها لفقدانه هذه الوظيفة التي ستستاءُ منها في النهاية |
Ve görüyorsunuz, tüm halk hareket kabiliyetinin bir kısmını kaybettiği için sinirleniyor. | TED | وهكذا ترون هذا المجتمع كله محبط لفقدانه بعض من حركته. |
Bir yukarı bir aşağı yürürken onu dinlerdim bütün gece, peşpeşe her gece onu düşünüp, onu kaybettiği için kendine işkence ederek. | Open Subtitles | كنت أسمعه يسير ذهاباً وأياباً , ذهاباً وأياباً طوال الليل ليلة بعد ليلة يفكر فيها يتعذب لفقدانه لها |
Annesinin ölümünün de babasını nasıl alkolik yaptığını. Bu olayları en ağır abim karşıladı... Böyle olunca babalarını da kaybetmişler. | Open Subtitles | وأن موتها دفع أباهما لمعاقرة الشراب مما أدى لفقدانه هو الآخَر. |
Annesinin ölümünün de babasını nasıl alkolik yaptığını. Bu olayları en ağır abim karşıladı... Böyle olunca babalarını da kaybetmişler. | Open Subtitles | وأن موتها دفع أباهما لمعاقرة الشراب مما أدى لفقدانه هو الآخَر. |
Zihin, boşa harcanmayacak kadar değerlidir. | Open Subtitles | العقل هو أمر مريع لفقدانه. |
Bir yukarı bir aşağı yürürken onu dinlerdim bütün gece, peşpeşe her gece onu düşünüp, onu kaybettiği için kendine işkence ederek. | Open Subtitles | كنت أسمعه يسير ذهاباً وأياباً , ذهاباً وأياباً طوال الليل ليلة بعد ليلة يفكر فيها يتعذب لفقدانه لها |
Lionel... babasını, küçük yaşta kaybettiği için yoğun bir anne sevgisi ile kutsandı. | Open Subtitles | ليونيل نظرا لفقدانه أبيه و هو فى سن صغير فقد حظى بحب متدفق من أمه |
Kardeşini kaybettiği için üzülüyorum ama başka bir devlet kumpası duyarsam... | Open Subtitles | اشعر بالأسف لفقدانه لشقيقة ولكني لو سمعت مؤامرة حكومية اخرى |
İşe yarıyorlar. Bir hasta beni koku alma duyusunu kaybettiği için suçluyor | Open Subtitles | مريضي يلومني لفقدانه حاسة الشم. |
Zihin, boşa harcanmayacak kadar değerlidir. | Open Subtitles | .العقل هو أمر مريع لفقدانه |