"لقاءاً" - Traduction Arabe en Turc

    • buluşma
        
    • görüşme
        
    • toplantı
        
    • karşılaşmaydı
        
    • röportaj
        
    Karısının telefonunu almış, bir buluşma ayarlamış sonra da onu dövmüş. Open Subtitles أخذ هاتف زوجته, دبّر لقاءاً معه من خلاله ثم أبرحه ضرباً
    Bak, eğer Niners Lobo ile çalışıyorsa onlarla bir buluşma ayarlayacağız. Open Subtitles انظرو، إذا كان الناينرز يعملون مع اللوبو سنجعلهم يعقدون لقاءاً
    Andre ve Jamaikalılarla bir görüşme yapmalıyız. Open Subtitles نريد أن نحدّد لقاءاً مع أندريه والجامايكيون
    Ortadan kaybolduğu gece saat 20:30 için "43" ile görüşme diye kaydetmiş. Open Subtitles و قد أدرج لقاءاً بالساعة الثامنة و النصف مساءاً بالرقم 43
    Katılmak isteyebileceğinizi düşündüğüm bir toplantı ayarladım Bay Mulder. Open Subtitles لقد نسقت لقاءاً أظنك تميل إليه, سيد مولدر.
    Binbaşı, yüzücü tesadüfi bir karşılaşmaydı. Open Subtitles أيها القائد، السبّاحة كانت مجرد لقاءاً عابراً
    Eğer izniniz olursa, onlarla oturup konuşmanız için seve seve bir buluşma ayarlarım... Open Subtitles لذا بإذنك انت أود أن أجهز لقاءاً لتجلس معهم أنت
    Yarın, buluşma ayarlarım, görürsün. Open Subtitles في الغد سأرتب لقاءاً و سوف ترى
    Fauzi Nidal'dan Ihab Rashid ile bir buluşma ayarlamasını istedim. Open Subtitles طلبت من (فوزي نضال) أن يرتب لقاءاً مع (إيهاب رشيد)
    Fauzi Nidal'dan Ihab Rashid ile bir buluşma ayarlamasını istedim. Open Subtitles طلبت من (فوزي نضال) أن يرتب لقاءاً مع (إيهاب رشيد)
    Fauzi Nidal'dan Ihab Rashid ile bir buluşma ayarlamasını istedim. Open Subtitles طلبت من (فوزي نضال) أن يرتب لقاءاً مع (إيهاب رشيد)
    Muhbirimiz, Aslan'la buluşma ayarladı. Open Subtitles مخبرنا أعد لقاءاً مع الـ ليون
    Nedense bunun sosyal bir görüşme olmadığına dair içimde bir his var. Open Subtitles لماذا لديّ الشعور بأن هذا ليس لقاءاً عائليا ؟
    Arada görüşme ayarladık ama çok zordu. Open Subtitles أعني، نرتبُ لقاءاً بيننا بين الحين والأخر لكن الأمر صعب
    Sana Snyder ile görüşme ayarlamamız lazım. Open Subtitles نـُـريدك أن تطلب لقاءاً مع سنايدر
    - Bir görüşme ayarlayabilir misin? Open Subtitles هل سترتّب لقاءاً معه؟
    Carris, bize bu akşam Q-Tip ile görüşme ayarladı. Open Subtitles لقد أعدّ (كاريس) لقاءاً مع (كيو-تيب) هذا المساء
    Bay Hewes benden sizinle bir görüşme ayarlamamı istedi. Open Subtitles السيد (هيوز) طلب مني أن أرتب لقاءاً بينكما
    Parti başkanına ulaşabilirsen bir toplantı ayarlayabilirsin. Open Subtitles إذا تمكنتِ الوصول إلي رئيس الحزب وتحددين لقاءاً
    Societal için bir toplantı ayarlamamı mı istiyorsunuz? Open Subtitles تريد مني أن أرتب لقاءاً لـ سوسيتل
    Bu sekiz saniye süren bir karşılaşmaydı. Open Subtitles هذا كَانَ لقاءاً ذلك دامتْ ثمان ثواني.
    Bak, tanrı şahidimdir paranormal bir karşılaşmaydı. Open Subtitles كان لقاءاً خارقاً للطبيعه
    Kanal, bu adama 1 milyon $ verecekmiş sırf bir röportaj için! Open Subtitles القناة الرابعة ستمنحه مليون دولار مقابل لقاءاً واحداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus