Sonraki davanın davacılrı şu anda mahkeme salonuna geliyorlar. | Open Subtitles | .والمتهمون فى القضية التالية الان فى طريقهم لقاعة المحكمة |
Ve o mahkeme salonuna gireceksin ve resmen, resmen, resmen bu ailenin bir üyesi olacaksın tamam mı? | Open Subtitles | وسوف تمشي لقاعة المحكمة ورسمياً, رسمياً, رسمياً ستصبح عضواً في هذه العائلة, مفهوم؟ |
Eğelnceyi mahkeme salonuna saklayalım, ne dersiniz? | Open Subtitles | حسنٌ , لنوفر المرح لقاعة المحكمة ، هلا فعلنا ؟ |
Bu sırada Michael, mahkeme binasının bulunduğu sokağın karşısındaki bara teklifi okumak için gitti. | Open Subtitles | في تلك الأثناء, ذهب (مايكل), إلى حانة قابعة في الجهة المقابلة لقاعة المحكمة ليقوم بقراءة العرض الذي قُدم لهم |
Müebbet cezasını çekmek üzere Sing Sing'e gönderilmeye hazırlanırken mahkeme binasının ikinci katından atlayıp kaçmış. | Open Subtitles | لقد تمت إدانته ثلاث مرات و كان متوجهاً إلى سجن " سينغ سينغ" لقضاء عقوبة مدى الحياة و قد قام بالقفز من نافذة الطابق الثاني لقاعة المحكمة |
O zaman neden o mahkeme salonuna girer girmez fikriniz değişti? | Open Subtitles | إذا لماذا قدومها لقاعة المحكمة تسبب في تغيير رأيك ؟ |
Sen o mahkeme salonuna itildin, Danny. | Open Subtitles | لقد أجبرت على الدخول لقاعة المحكمة هذه يا (داني) |
Teena mahkeme salonuna geri dönmeyecek. | Open Subtitles | (تينا) لن تعود مجددا لقاعة المحكمة |