Başlangıçta sağ kolum olabilirsin daha sonra da, yeteneklerin doğrultusunda şirketi büyütürsün. | Open Subtitles | أوليا ، ستكون تأييد قوي بالنسبه لي لاحقا ، أتمني أنك توسع الشركة طبقا لقدراتك |
Evet senin özel yeteneklerin ilişkimizde önemli bir yer tutuyor bu kesin. | Open Subtitles | أجل، لقدراتك الخاصة، دور أساسي في علاقتنا. هذا مؤكد. |
Senin yönetim yeteneklerin açısından iyi görünmeyecek. | Open Subtitles | لن يعكس صورة جيدة لقدراتك الإدارية |
Biliyorum, yeni yeteneklerini kullanma konusunda çok tedbirli davranıyorsun. | Open Subtitles | أعرف انك على دراية بما يمكن لقدراتك ان تفعل لك |
O yumurta senin ebeveynlik yeteneklerini sınıyor. | Open Subtitles | تلك البيضة هي اختبار لقدراتك الرعوية |
Senin olağan üstü yeteneklerini göze alırsak Lane'nin senden kaçtığına inanmak zor. | Open Subtitles | بالنظر لقدراتك الإستثنائية، من الصعب التصديق بهروب الآنسة (لين) منك... |