Carol-Anne'in gelmesini bekle. İngiliz erkeklerine bayılır. | Open Subtitles | انتظري لقدوم كارول آني لهنا لأنها مغرمة بالشباب البريطانيين |
Carol-Anne'in gelmesini bekle. İngiliz erkeklerine bayılır. | Open Subtitles | انتظري لقدوم كارول آني لهنا لأنها مغرمة بالشباب البريطانيين |
Ya bu çifti takip ettin ya da tepenin dibinde bekleyip doğru kurbanların gelmesini bekledin. | Open Subtitles | ربما تربصت بأولئك الثنائي او انتظرت عند اسفل التلة لقدوم الضحايا المناسبين |
Buna inanamıyorum. Ford'un gelmesi kimin umrunda? | Open Subtitles | انا غير قادر على تصديق هذا من يهتم لقدوم فورد؟ |
Suudi bir adamın gelmesi ihtimaline karşı yemek takımı alıp iç çamaşırım ile doldurmalıyım. | Open Subtitles | سأذهب لوضع كلسوني فوق سخانة تحسباً لقدوم أيّ سعودي |
Bebeğin gelmesini bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار لقدوم الطفل |
Bebeğin gelmesini bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أطيق الإنتظار لقدوم الطفل |
Artık Scooby Doo ve ekibinin gelmesini bekleyeceğiz bakalım kimler bizim masada oturacak. | Open Subtitles | الآن اظن أننا سننتظر بقية المحظوظين وحسب - (لقدوم عصابة (سكوبي - ويروا من أيضاً معنا |
Biz de bebeğimizin gelmesini dört gözle bekliyoruz. | Open Subtitles | نتطلع لقدوم الصغير |
Piz'in buraya gelmesini de ayarladık. | Open Subtitles | لقد رتبنا لقدوم (بيز). |
Bayan Johnson'ın ne zaman gelmesi bekleniyor? | Open Subtitles | ما هو الوقت المتوقع لقدوم السيدة جونسون؟ |
Ayrıca bir polis memurunun başucuma kadar gelmesi için başka bir neden görmüyorum, biz birlikte yatmıyorsak tabii ki. | Open Subtitles | ولا أرى أيّ سبب آخر لقدوم شرطيّة إلى سريري إلاّ إذا... إلاّ إذا كنّا نتعاشر حميمياً. |