| Söyledim! Söyledim zaten! Tatil için geldim! | Open Subtitles | لقد قلتها لكم مسبقاً, لقد أتيت إلى هنا في إجازة |
| New York'a beş yıl önce artist olmak için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى نيويورك منذ خمس أعوام لأكون ممثلة |
| Ama ben hazırım. Buraya bu işi yapmak için geldim ve herkes bana güveniyor. | Open Subtitles | و لكني مستعد, لقد أتيت إلى هنا لهدف و الجميع يعتمد علي |
| Buralara çocukken gelmiştim, ama portakal bahçeleri hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا وأنا صغيرة ولكني لا أتذكر أشجار البرتقال |
| Efendiler, buraya Thomas Cromwell'in ihanetten, yargılamasız ölüm cezasına çarptırılması ve mallarına el konulmasını takdim etmeye geldim. | Open Subtitles | ايها اللوردات، لقد أتيت إلى هنا لتنفيذ الحكم بمصادرة الممتلكات بحق توماس كرومويل بناء على تهمة الخيانة |
| Bize gelmiştin, bizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد أتيت إلى بيتنا مرة ... أتتذكرين؟ |
| Buraya arkadaşlarını kurtarmak için geldin. Asil bir hareket. Ama şu var. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا لإنقاذ أصدقائك، وهو فعلٌ نبيلٌ، ولكن هاك الخلاصة.. |
| Buraya seni bağışladığımı söylemek için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا لأقول لك بأنني أنا أسامحك |
| Buraya tek bir şey söylemek için geldim. | Open Subtitles | إسمع لقد أتيت إلى هنا لأقول لك شيء واحد وهذا هو |
| Los Angeles'a Güvenlik Zirvesi için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى لوس انجلوس من أجل قمة الأمن المشتركة |
| Hayır, efendim! Pizza teslimatı için geldim buraya. | Open Subtitles | .لا يا سيدي ، لقد أتيت إلى هنا لتوصيل البيتزا |
| Buraya pizzayı vermek için geldim. | Open Subtitles | لقد علقت في هذا المسكن . لقد أتيت إلى هنا لتوصيل البيتزا |
| Ama aslında mezunlar buluşmamıza gelmeye ikna etmek için geldim. | Open Subtitles | لكن الحقيقة, لقد أتيت إلى هنا لأقنعك بأن تأتي إلى لم شمل مدرستنا الثانوية |
| Buraya Bale Folklorico'ya katılmaya gelmiştim. | Open Subtitles | نعم , لقد أتيت إلى هنا لانضم إلى الباليه الشعبى |
| 1962'de buraya bir bardak kahve içmek için gelmiştim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا من أجل فنجان من القهوة عام 1962. |
| İlk Bayan de Winter yeni gelinken gelmiştim ben. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا عندما كانت السيدة "دى وينتر" الأولى عروساً |
| Buraya geldim ve bu boktan arabada kıçım donuyor. Üzerime düşeni yaptım. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنـا حتى أجلس في هذه السيارة فحسب , لقد فعلت ما علي فعلـه |
| Buraya geldim ve bu boktan arabada kıçım donuyor. Üzerime düşeni yaptım. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنـا حتى أجلس في هذه السيارة فحسب , لقد فعلت ما علي فعلـه |
| Buraya Bay Miyagi'ye yardım etmeye geldim ama bu olanlar karşısında çaresiz kaldım. Bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا لأكون بجانب السيد "مياغي" وأساعده، أحس أنني عاجز تماما |
| Buraya bir şey itiraf etmeye geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا للاعتراف بشيء |
| Bize gelmiştin, bizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد أتيت إلى بيتنا مرة ... أتتذكرين؟ |
| Benimle bir kez daha birlikte olmak için geldin, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا لإنك تريد علاقة أخرى أليس كذلك ؟ |