Biz, insan ailesinin bir araya gelip bize zarar vermek isteyenlerden daha net ve daha güçlü bir mesaj gönderebileceğini kanıtladık. | TED | لقد أثبتنا أن بني البشر يمكن أن يتحدوا سويًا ويبعثوا رسالة أكثر إشراقًا وتأثيرًا من الأصوات التي تريد إلحاق الضرر بنا. |
Demek istediğim şey şu: Yalnızca bir yıl içinde 5.000'den fazla hayat kurtardığımızı kanıtladık. | TED | وهذا ما أقصده هنا : لقد أثبتنا بأنه في خلال عام واحد فقط، حمينا أكثر من 5,000 روح من القتل. |
Memnuniyetle söylüyorum, beş yıl içerisinde bu tezi büyük ölçüde kanıtladık. Dünyanın her yerinden yüzlerce senarist kendini temsil etti | TED | ويسرني أن أقول، في السنوات الخمس منذ إطلاقه لقد أثبتنا إلى حد كبير أن أطروحة |
Yeni şekil ve işlevlerde yeni proteinler tasarlayabileceğimizi zaten gösterdik. | TED | لقد أثبتنا بالفعل أن بمقدورنا تصميم بروتينات جديدة مع أشكال ووظائف جديدة. |
O korkak akbabalara gösterdik. | Open Subtitles | نعم .. لقد أثبتنا لتلك الطيور الجارحة |
Bu ölçümler sayesinde, timsahların izometrik olarak orantılandığını kanıtladık. | TED | لقد أثبتنا مع هذه القياسات أن التماسيح تدرجت بنمط متساوي |
Şimdiden kendimizi gevşek rasyonalizmin üstadları olarak kanıtladık. | Open Subtitles | لقد أثبتنا لأنفسنا بأننا بارعون في تبرير الأمور |
Sanırım, bunun bize çok şey anlattığını kanıtladık. | Open Subtitles | حسناً , لقد أثبتنا أن هذا هو كل ما لدينا |
Hayatın uzayda devam ettirilebileceğini kanıtladık. | Open Subtitles | لقد أثبتنا أن الحياة يمكن تحمّلها في الفضاء. |
Hikâyelerimizin değeri olduğunu kanıtladık. | TED | لقد أثبتنا أن هناك قيمة لقصصنا، |
Yaşlı adamın, çocuğun "Seni öldüreceğim." diye bağırdığını duymuş olamayacağını kanıtladık. | Open Subtitles | لقد أثبتنا أن الرجل العجوز لم يكن ممكناً .أنيسمعقولالولد"سأقتلك" |
Bunu kısa bir süre önce kanıtladık, değil mi? | Open Subtitles | لقد أثبتنا هذا للتو أليس كذلك ؟ |
Derek'e kanıtladık ama kadın... 107 00:06:41,503 -- 00:06:43,604 ...sanki önemli değilmiş gibi bakıyordu. | Open Subtitles | لقد أثبتنا هذا لـ"ديريك"، ولكنها لايزال لديها تلك النظرة اللامُبالية |
Derek'e kanıtladık ama kadın hâlâ bunun bir önemi yokmuş gibi davranıyor. | Open Subtitles | لقد أثبتنا هذا لـ"ديريك"، ولكنها لايزال لديها تلك النظرة اللامُبالية |
Kimsenin olayı hatırlamadığını zaten kanıtladık. | Open Subtitles | لقد أثبتنا سلفًا أنّه لا أحد يتذكّر. |
Müttefik güçlerinin bir düşman karşısında ki azmini kanıtladık. | Open Subtitles | لقد أثبتنا تماسك الحلفاء في وجه العدو |
(Kahkahalar) Evet, şunu kanıtladık ki eşyaları arayüzlere çevirebiliyoruz. | TED | (ضحك) لقد أثبتنا أنه يمكننا تحويل الأشياء إلى واجهات. |
Deneysel olarak varlığını gösterdik. | Open Subtitles | لقد أثبتنا من وجودها تجريبيا. |
Kendimizi gösterdik. | Open Subtitles | لقد أثبتنا حضورنا |
Kendimizi gösterdik. | Open Subtitles | لقد أثبتنا حضورنا |
Biz kartlarımızı gösterdik. | Open Subtitles | لقد أثبتنا بطاقاتنا مسبقًا. |