"لقد أحسست" - Traduction Arabe en Turc

    • hissettim
        
    • hissetmiştim
        
    Arkada bir şey olduğunu hissettim ama gerçek acı yoktu. Open Subtitles لقد أحسست بالانفجار، و أحسست بالدماء لكن دون ألم حقيقى
    Biliyorsun bunca zamandır hep yanımda biri varmış gibi hissettim. Open Subtitles أنت تعلم، لقد أحسست دوما أن هناك شخصا ما معي
    Tekrar iş üzerindeydim. Yaşadığımı hissettim. Open Subtitles لقد رجعت لما أتقنه ثانية لقد أحسست بأني حيّ
    Orayı benim için tek güvenli yer olarak hissetmiştim. Open Subtitles لقد أحسست أنها الوسيلة الوحيدة لكى أحصل على مكان آمن
    Kendimi, Moğol sürüsünden biri gibi hissetmiştim. Open Subtitles أتعلم، لقد أحسست وكأني أحد أفراد جماعة من المنغوليين
    Yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu hissetmiştim. Tutarsızlığı fark etmiştim. Open Subtitles لقد أحسست بوجود أمر مريب لم تكن الأمور تتوافق.
    Bilmiyorum. Çok uzaklarda olduğumu hissettim, biliyor musun? Open Subtitles لا أدري ، لقد أحسست أني بعيدة جدا ، كما تعلمين ؟
    Tekrar normal bir insan gibi hareket etmenin nasıl bir şey olduğunu hissettim, tamamen! Open Subtitles لقد أحسست كما انني شخص عادي مرة اخرى كامل الإمكانيات
    Sende, varolduğunu bile bilmediğim bir şey hissettim. Open Subtitles لقد أحسست شيء معك لم أكن أعرف أنه موجود أبداً
    Hayır. Ama kendimi bir garip hissettim. Open Subtitles لا لقد أحسست أننى لن أشعر بالسعادة مرة أخرى
    ama bugün olandan sonra, size anlattiktan sonra, daha iyi hissettim. Open Subtitles لكن بعد ما حدث اليوم بعدما أخبرتكما لقد أحسست بتحسن
    Derisinin yırtıldığını hissettim. Open Subtitles كانت يدى ملتفه حولها لقد أحسست ببشرتها تُنتزع
    - Deden hakkındaki her şeyi biliyorum. Onu hissettim. O bir şeytandı. Open Subtitles أعرف كل شيء عن جدك, لقد أحسست به لقد كان شيطانً
    Vevey'deki küçük münaazaralarımızda farklı kanaatlere sahip onca kişi ortak bir hedef için bir araya gelip, yan yana çalıştığında bütün o farklılıklar eriyip yok olduğunda, bunu son derece güçlü bir şekilde hissettim. TED لقد أحسست بذلك بشدة خلال مداولاتنا في فيفي، أنه عندما يجتمع الناس من مشارب مختلفة معاً ويعملون جنباً الى جنب من أجل هدف مشترك، تذوب الإختلافات بينهم.
    İçimde birşeyin kırılıdğını hissettim. Open Subtitles لقد أحسست أن شيئاَ ما بداخلي انكسر
    Sanki öz oğlumun elini tutuyormuş gibi mutlu olduğumu hissetmiştim. Open Subtitles لقد أحسست بأن سعادتي بكونه صار ابناً لي قد بلغته عن طريق يدينا الممسكة إحداهما بالأخرى
    Aynı şeyi daha önce de hissetmiştim. Open Subtitles و لقد أحسست بنفس الشعور مرة من قبل
    Yine çocukmuşum gibi hissetmiştim. Open Subtitles لقد أحسست بأننى طفلة مرة أخرى
    Fotoğrafın gelişini hissetmiştim. Open Subtitles لقد أحسست بقدوم الصورة
    Fotoğrafın gelişini hissetmiştim. Open Subtitles لقد أحسست بقدوم الصورة
    İlk geldiğimde, ben de aynı şeyi hissetmiştim. Open Subtitles لقد أحسست بهذا فى أول مرة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus