Çorbayı, yağmuru ve en çok da gün ışığını özlediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها إفتقدت الحساء والمطر والأهم من ذلك، نور الشمس |
Bana aşık olduğunu... ve benimle yatmak istediğini söyledi Bana. | Open Subtitles | ..لقد أخبرتني بأنها واقعة في غرامي و بأنها تريد علاقة جنسية معي |
Bana düzgün bir hayat sürmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها تريد أن تعيش حياة مستقيمة |
Bana seninle konuştuğunu söyledi. | Open Subtitles | حسناً, لقد أخبرتني بأنها تحدثت معكِ عن ذلك |
Benden hoşlandığını ve benimle çıkmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها تحبُني و تريد المواعدة |
Hatta her şeyi ele geçirmeyi planladığını söyledi. | Open Subtitles | إنها تنمّي نفسها، من خلفك بوالحقيقة لقد أخبرتني بأنها تريد السيطرة على كلّ شيء |
Yalnız ve kimseyle tanışmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها عزباء, وأنها لم تقابِل أحداً قط |
Evet, Bana evlenecek olan kişinin aslında kendisi olması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | -نعم في الحقيقة, لقد أخبرتني بأنها كانت تتمنّى بأنها هي من سيتزوج |
Aslında Bana ortaokul döneminde Sunnyvale'de yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | في الواقع.. لقد أخبرتني بأنها كانت تعيش في "سانيفيل" طوال فترة دراستها الإعداديه |
Önce sana geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها أتت إليكِ أولاً |
Bana o göreve gitmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها ليست ذاهبة في مهمة |
Yapma ya! Bana âşık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها تحبني |
Bana onu terk edeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها ستغادره. |
Travis'in daha fazla kesilmesine dayanamayacağını söyledi ben de isterse otopsi yapılmayacağını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها لا تتحمل أن يُقَطَّع (ترافيس) مرة أخرى لذلك أخبرتها أن لا تقوم بالتشريح |
Bana takip edildiğini düşündüğünü söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنها.. بأنها اعتقدت أنها تُلاحــق. |